4 Mayıs 2021 Salı

RAB’BE GÜVENMEYE DEVAM EDİN

 RAB’BE GÜVENMEYE DEVAM EDİN

“Kötülük edenlere kızıp üzülme, 

Onlara özenme. 

Çünkü kötülerin geleceği yok, 

Çırası sönecek onların.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 24:19-20)

Maalesef “kötülük kulları” asla kapanmadı. Mesela Eli’nin oğulları Rab’bin sabrını suiistimal ettiler ve bunun sonunda daha genç yaşta öldürüldüler (1. Samuel 2:12 ve 22; 4:11). Ama onlara olanlardan çıkartılabilecek dersler diğer kötülük planlayanları durdurmadı. Saul’a olanlar Rab’bin Sözünü dinlememekte ısrar edenler tarafından ciddiye alınmadı. Hannaya ve Safira örneği Kutsal Ruh’a yalan söyleyenlere ne olduğu mesajını tam olarak aktaramadı (Elçilerin İşleri 5). Gerçek şu ki kötülük yapanlar kendileri bekleyenlerin farkında değildir.

Bilge olmayanların yanlış yollarını terk etmeleri için Yüce Rab’bin ayaklarının dibinde gece gündüz yakarmak faydasızdır. Üzücüdür ki sarıldığımız birçok insan, kutsal kişilermiş gibi görünen birçok insan, kendilerini Yüce Rab’bin kullarıymış gibi görünen birçok insan ileride büyük bedeller ödeyecek. Göklerden gelen mesaj onlar hakkında kaygılanmamız için değildir. Maalesef Rab’bin işinde harikalar yaratabilecek birçok insan yanlış yollar seçiyor ve bir gün günahlarını fark ettiklerinde çok geç olacak. Günah işleyenler adına Rab’be yalvarmak için zaman ayırın, çünkü onların canları Müjdenin parlayan ışığından yoksundur.

Aramızda yaşayan kötü insanlar inanıyor gibi görünebilirler. Bazen bizimkinden bile daha büyük görünen mucizeler gösterebilirler. Ama sorun şudur ki onlar Rab’bin Sözüne saygı göstermezler. Rab onları kıskanmamamız için bizi uyarıyor. Bırakın onlar inatçılıklarına devam etsinler ve kendi isteklerine göre hareket edip Rab’bin sabrını zorlasınlar. Böyle yaptıkları için onları karanlık bir gelecek bekliyor çünkü bir gün Rab’bin sesine kulak tıkamanın sonsuz kurtuluştan onları mahrum bıraktığını fark edecekler.

Kötülük yapanların kötü kalpleri vardır; doğru olan şeyi bilmelerine rağmen kötü şeyleri düşünüldüğü kadar kötü değillermiş gibi göstermekten zevk alırlar. Rab’bin sabırlı olduğunu ve hiçbir insanın kaybolmasını istemediği gerçeğini unuturlar (Yuhanna 6:39). Kötülerin hala yaşamasının sebebi Rab’bin sabrıdır. Ama hesap günü geldiğinde onların ödülleri korkunç olacak çünkü Yüce Rab’bin öfkesini deneyim edecekler (İbraniler 10:31). 

Kötülerin içinde kalan son ışık da orada onlardan alınacak. Bu yüzden karanlıkta yürüyecekler ve Rab’bin yüzünün ışığı onlara hiç ulaşmayacak. Zavallı ruhlar! Gerçeği hor görmeyi seçtiler! Rab’be kulluk etmeyi bıraktıkları için lanete doğru gidecekler.

Koşullar nasıl olursa olsun Rab’bin kulu olmaya devam edin! Şeytanın teklifleriyle sizi kandırmasına izin vermeyin. Yüce Rab’bin kulu olmak günahtan zevk almaktan daha iyidir.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

RAB’BİN UYARILARINA KULAK VERİN

RAB’BİN UYARILARINA KULAK VERİN

“Yahuda Kralı Ahaz’ın krallığının on ikinci yılında Ela oğlu Hoşea Samiriye’de İsrail Kralı oldu ve dokuz yıl krallık yaptı.” (2. Kralar 17:13)

2. Krallar’ın 17. Bölümü Hoşea’nın İsrail tahtına oturmasıyla ilgilidir. Kuzey Krallığı da denen bu krallık Süleyman’ın oğlu Rehavam tahttayken krallıktan ayrılan on oymaktan oluşuyordu. O dönemde Asur Kralı İsrail’i ele geçirmiş, halkı Med şehirleri Hala ve Habur’a yerleştirmişti. Bu kral Rab’bin çocuklarının miras alacağı ülkeye birçok başka halk getirdi ve bu halklar başka ilahlara tapıyorlardı.

Bu kitabın yazarı geçmişi gözden geçiriyor ve bize İsraillilerin Rab’bin öğrettiklerinden nasıl uzaklaştıklarını, Rab’bi terk ederek nasıl hata yaptıklarını, kendilerini yanlış ilahlara ve Yüce Rab’bi öfkelendiren gizli geleneklere nasıl teslim ettiklerini anlatıyor. Bunların nasıl gelenekler olduklarını tam olarak bilmiyoruz ama putperestlikle ilgili olduğu anlaşılıyor. Kutsal Ruh yüreğinize İsraillilerin bu komşu halklardan öğrendikleri kötü uygulamaların neler olduklarını açıklasın!

Samiriye henüz onu üç yıl boyunca kuşatan Asur kralı tarafından işgal edilmeden bile önce, Rab’bin bazı peygamberleri İsraillilere tövbe etmeleri, Rab’be dönmeleri ve günah işlemeyi bırakmaları mesajını getirmişti. Ama dinlemediler. Bugün de Rab’bin birçok çocuğu kendilerini düşmana teslim etmiş durumda. İsrailliler neden günahlarını terk etmeleri gerektiğini göremiyorlardı. Rab’bin Sözü günah işleyeni ve bundan kaygı duymayanı yiyip içip ağzını sildikten sonra ‘günah işlemedim’ diyen zinakar kadına benzetir (Süleyman’ın Özdeyişleri 30:20).

Bir Hristiyan Kutsal Ruh tarafından bir günah hakkında uyarıldıktan sonra o günahı işlemekte ısrar ederse gökyüzünde melekler ağlar. Bu insanlar kendi günahlarında boğulurlar. Eğer yaptığınız bazı yanlışların farkındaysanız, hala vakit varken buna son verin. Eğer o yanlışta ısrar ederseniz Rab sizi terk eder ve yalnız bırakır. Kardeşlerim, biz Hristiyanların dünyasal insanlardan farklı olması gerekiyor çünkü bize doğruyu yanlıştan ayırt etmeyi öğreten Rab’bin Sözünü biliyoruz.

Şeytanın pençelerinin arasındaki insanların sayısı az değildir. Bu insanlar kiliseye gelmeye devam ediyorlar ama Rab’bin ayıpladığı bu işleri yapmayı bırakmıyorlar. İsrailliler yabancı ilahlardan korkuyor, o ulusların geleneklerini benimsiyor, gizlice doğru olmayan şeyler yapıyor, şehirlerinin yüksek yerlerinde bu yanlış ilahlar için sunaklar kuruyorlardı. Bunun sonucu olarak esaret gelecekti.

İsraillilerin ödediği bedel bizim için bir uyarıdır. Eğer günah işlemeye devam edersek bir gün Rab’bin bizi terk edeceği gün gelecektir. O zaman düşman baskı kurma ve yok etmeye olan tüm isteğiyle bizi ellerine geçirecektir. Bu yüzden de Rab’bin uyarılarına kulak vermeli ve sözünü dinlemeliyiz. 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares 

RAB’BİN BUYRUĞU

RAB’BİN BUYRUĞU

“Pers Kralı Koreş’in krallığının birinci yılında RAB, Yeremya aracılığıyla bildirdiği sözü yerine getirmek amacıyla, Pers Kralı Koreş’i harekete geçirdi. Koreş yönetimi altındaki bütün halklara şu yazılı bildiriyi duyurdu” (Ezra 1:1)

Rab size verdiği vaatleri gerçekleştirmek için her şeyi yapar. Hiçbir şey onun onayı olmadan gerçekleşmez. Bir yönetici Baba’nın isteğiyle olmaksızın asla güçlü bir lider olamaz. Rab kullanmak istediklerinin ruhuna dokunur ve bilge olanlar Rab’bi dinlerler.

Rab’bin hiçbir kehaneti boş çıkmaz çünkü Yüce Rab’bin söylediği tüm sözler gerçek sözlerdir. Yukarıdaki ayette imkansız görünen bir şeyin Koreş’in krallığının birinci yılında gerçekleştiğini görüyoruz. Henüz krallığının başında olduğundan çözecek bir sürü problemi vardı ama Rab’bin buyruğuna uyarak Yahudilerin Babil’deki sürgünlerine son verdi ve Rab’bin tapınağını inşa etmek için Yeruşalim’e gitmelerine izin verdi.

Kardeşlerim, Rab bir planı harekete geçirdiğinde kimse Babamızın işine engel olamaz. Bu yüzden kimsenin kibrinden ya da tehdidinden korkmamalıyız; kim oldukları fark etmez. Rab’bin gözünden hiçbir şey kaçmaz! İnanmanız belki zor olabilir ama tarih boyunca insanların başına geçen bütün yöneticiler Rab’bin onayı ile başa geçmişlerdir. Bu yüzden her ulusun hak ettiği şekilde yönetildiğini söyleyebiliriz çünkü göklerden gelen böyle kararlar o ulusun göksel Baba’ya olan sevgisine ve imanına göre değişir.

Kaderci olmamalıyız, ama Rab bazı kötü olayların gerçekleşmesine planındaki amaçlar dahilinde izin verir. O halde o ya da bu adayı körü körüne desteklemek yerine Rab’be yönelip en iyisinin olmasını dilemek daha iyi değil midir? Şüphe yok ki bu en ideali olur, bizim seçimlerimiz öyle olabilir. Zaten bu yüzden hep sorunlarımız oluyor.

Koreş’in ruhunun harekete geçirilmesi, bugün bizim de aynı şeyi yapabileceğimiz anlamına geliyor. Kim ‘Demir Perde’nin yıkılacağını kim söyleyebilirdi? Ama yıkıldı! Aynısı bugün müjdenin duyurulmasını yasaklayan ülkeler için de böle olacak. Eminim ki Müjdeyi yaymanın zor olduğu yerlerde Yüce Rab’bin kulları ruhsal olarak yüzyıllardır tutsak olan insanlara Yol’u gösterecek.

Bilge olanlar her zaman göksel buyruklara ‘evet’ derler. Yeremya ağzını açıp Koreş’e Rab’bin mesajını iletirken böyle yapmıştı. Doğru zamanda Yüce Rab o sözü gerçekleştirmek için harekete geçti. Rab’bin size söylediği her şeye inanın çünkü Rab asla ağzından çıkan sözleri yerine getirmemezlik yapmaz.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

RAB SİZİN İÇİN EN İYİ OLANI BİLİR

 RAB SİZİN İÇİN EN İYİ OLANI BİLİR

“Huzur içinde kuru bir lokma, 

Kavga ve ziyafet dolu evden iyidir.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 17:1)

Bu dünyada birçok zayıf insan vardır ve sadece maddi varlık biriktirmekle ilgilenirler. Rüşvet, yalanlar ve kandırmaca ile hayatlarını kazanırlar ve bu yüzden ne arkadaşları ne de esenlikleri olur. ‘Arkadaş’ dedikleriyle bir araya geldiklerinde birbirlerine güvenmezler. Yemeklerde ziyafet çeker anlaşmalar yaparlar, ama aslında herkes kendi çıkarını düşünmektedir. En kötüsü de bunu yaparak sevdiklerine zarar verirler çünkü onlar hayatları boyunca onlara eşlik edecekler. Yanlışta ısrar etmek her açıdan kötüdür. Sadece Rab’bin Sözü bunu söylediği için değil, aynı zamanda hayatın kendisi de bu gerçeğe tanıklık ettiği için bunu biliriz.

Düşmanın bize teklif ettiği her şey eğer Rab’bin Sözü tarafından yasaklanmışsa reddedilmelidir. Rab tuhaf yasalar koyup bizi hoş şeylerden ve mutluluktan mahrum bırakmak isteyen sadist bir varlık değildir. Tam tersine, Rab’bin koyduğu kısıtlamalar şeytanın o mutlulukları çalmak, öldürmek ve bizi yok etmek istediğini bildiği içindir (Yuhanna 10:10). Şeytanın sunduklarını kabul edenler büyük bedeller öderler. Şeytan bizi kirli ellerinde tutmak hileler yapar; bizi bazen yasal olmayan yollardan kazançlar ya da statüler elde etmeye, bazen zina etmeye, bazen de başka kötülükler yapmaya yönlendirir. Kardeşlerim, Rab’bin sözünün ayıpladığı her şeyden kaçın.

Zenginlikler biriktirmeye çalışmak ya da kollarınızı eşiniz olmayan birine atmak aldatıcıdır ve şeytana hayatınızda yer açar. Birine fiziksel ya da sözel olarak uygunsuz yakınlıklar göstermek, kötü niyetlerle bir insana yaklaşmak, şeytana hayatınızda koz verir. ‘Şimdi ne yapacağım, kayboldum!’ diyor olabilirsiniz. Evet, ama oradan kurtulmak için yanlışınızı Rab’be itiraf etmelisiniz. Düşmanınızdan henüz yoldayken kurtulun çünkü ona işini yapması için izin verirseniz sonra geriye pişman olacağınız ve hesabını vereceğiniz şeyler kalır.

Yokluk, haksız yollarla kazanılmış parayla donatılmış bir masada yemekten iyidir. Soğuk bir eş sıcak bir yasak ilişkiden iyidir. Birkaç kişiden başkasının ilgisini çekmeyen bir pozisyon, şeytanın yönlendirişiyle kazandığınız yüksek pozisyonlardan iyidir çünkü bunlar sadece size sıkıntılar getirirler. 

Maalesef bazı insanlar başarılarla dolu bir hayat yerine yanlış şeyleri tercih ediyorlar; haksız kazançlar, günahlı zevkler, haksız kazanılan varlıklar. Birçok kişi böyle yanlışlar yapıyorlar ve bunların sonucunda sevdikleri uyuşturucu bağımlısı oluyor, boşanıyor, fahişelik yapıyor, intihar ediyor ya da hastalıklara yakalanıyor. Bu yüzden düşmanın ellerinde olmaya değmez. Şüphe yok ki haksız kazanılan mallar iğrenç zenginliklerdir.

Rab’bin ilerleyişimizin arkasında olduğunun en güçlü kanıtı, Rab’bin sözüne göre hareket etmek istediğimizde hiçbir kötü his duymamamız, Rab’bi dinleyerek onunla paydaşlık yaşamaya devam etmemizdir. 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

KÖTÜ NİYETLİLERE KARŞI KENDİNİZİ GÜÇLENDİRİN

 KÖTÜ NİYETLİLERE KARŞI KENDİNİZİ GÜÇLENDİRİN

“Asa’nın yerine oğlu Yehoşafat kral oldu. Yehoşafat İsrail’e karşı krallığını pekiştirdi.” (2. Tarihler 17:1)

Davut’un krallığı ikiye ayrılmıştı. Torunu Rehavam sağduyulu ve bilge olmadığı için on iki oymaktan on tanesini bağımsızlık isterken buldu. Yahuda ve Benyamin oymakları kendi yanında kaldı, ama diğerleri ayrılıp İsrail adını koruyarak Kuzey Krallığını kurdular. İsyankarların ilk kralı Yarovam’dan tüm diğerlerine kadar hemen hemen hepsi Rab’be başkaldırdı ve şeytana hizmet etti. Ülkede putperestliği ve büyücülüğü desteklediler.  

İsyankar oymaklar Yüce Rab’be meydan okuyorlardı çünkü putperestlik, büyücülük ve Yüce Rab’bin gerçek kullarına büyük utanç getiren şeytana tapmalarının yanında Yahuda krallığını da rahatsız ediyorlardı. Bu sırada İsrail krallığının Baaşa diye bir kralı vardı ve bu kral Yahuda krallığına çok huzursuzluk veriyordu. Yahuda krallığı o zaman Asa tarafından yönetiliyordu. Baaşa kimsenin o bölgeye girememesi için Rama’yı kurdu. Asa bunun karşısında Rab’bin yardımını aramayarak hata yaptı. Onu uyarmaya gelen Peygamber Hanani’ye öfkelendi ve onu hapsettirdi (2. Tarihler 16:7-10). Bir süre sonra Asa’nın ayaklarında bir hastalık oluştu ve Rab’bi aramadığından sonunda öldü.

Asa’nın oğlu Yehoşafat onun ardından Yahuda’yı yönetmeye başladı. Yeni kral Kuzeydeki kötü niyetli kardeşlerine karşı krallığını güçlendirmesi gerektiğini biliyordu. Birisi kötülüğe kapıldığında onlara güvenemeyiz çünkü istedikleri şeyi elde etmek için Rab’be kulluk ettiklerini söyleseler bile her şeyi yapabilirler. Bu yüzden doğru şey böylelerine karşı Rab’bin gücünde ve Kutsal Yazılarda kendimizi güçlendirmektir. Kötülük yapanlar gerçekten Baba’ya hizmet edenler için tehdit oluştururlar.

İsyankarlar bize dönüp Rab’be hizmet ettiklerini bile söyleyebilirler. Ama dikkatli olun! Ne kadar güzel görünürse görünsün onların her teklifinin arkasında, her zaman başka bir plan vardır ve bu plan Rab’den değildir. Kötülüğe hizmet etmek için kullanılanların Rab’bin Sözüne saygıları yoktur ve bu yüzden de bir sürü yalan söyleyerek gerçekten gerçeğe bağlı olanları suiistimal etmeye çalışırlar. Elçi Pavlus kardeş denen fakat kayıp ruhlar gibi yaşayanlarla arkadaşlık etmememiz gerektiğini söylemiştir (1. Korintliler 5:11).

Kutsal Kitap Yehoşafat’ın Rab’bi çok sevdiğini yazmıştır. Yüce Rab’be güvenecek kadar cesurdu ve bu yüzden de Rab onu onurlandırdı. Gördüğünüz bazı zararlardan dolayı üzülmeyin; sonuçta onlar düşmana hizmet ediyorlar ve onun tarafından kullanılıyorlar. Rab’be hizmet edin, onun sözünü yerine getirin ve her durumda Rab yanınızda olacaktır. Yehoşafat’ın yaptığı gibi kendinizi tamamen Rab’bin isteğine teslim edin. Bunun sonucunda Yüce Rab’bin sizin savaşlarınızı verdiğini ve sizi zaferlere ulaştırdığını göreceksiniz.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

SÖZE SUSAMAK

 SÖZE SUSAMAK

‘İşte günler geliyor, ülkeye kıtlık göndereceğim’ diyor Egemen RAB, ‘ekmek ya da su kıtlığı değil, RAB'bin sözlerine susamışlık göndereceğim.

Amos 8:11

İnsanların bize Rab’bin söylediği sözleri bilmek için geleceği günler ne kadar bereketli günler olacaktır. Bugün birçok insan çılgın eğlenceler yerine cennetin ekmeğini arıyorlar. Çünkü yürekleri gerçeğin ne olduğunu bilmek için yanıyor. Bu nedenle sunaklarımızda her zaman gerçek yiyecek bulunmalıdır.

İnsanlar Rab’bin Sözüne susadıkları zaman bu tüm toplumun yararınadır. Çünkü Sözü duyanlar tüm yanlış şeyleri yapmayı bırakıp iyi şeyler yapacaklardır. Rab’be itaat eden insanların arasında bulunmaktan daha iyi hiçbir şey yoktur. Bu nedenle sadece ev halkları kurtulmakla kalmaz, aynı zamanda maddi varlıkları ve diğer her şeyleri de kurtulur. Kutsal Yazılara saygı duyanlar iftira atmazlar. Hiç kimseyi kötülemez ve hakaret etmezler. Rab’bin hakim olduğu bütün yüreklerde sadece esenlik olur (Kol. 3:15).

Kayıp insanların Rab’bin isteğini arayacağı günler gelecektir. Bu yakın bir zamanda olursa ne kadar iyi olur. Çünkü o zaman barlarda likör satılmayacak. Uyuşturucu satıcıları bu kötü işlerini bırakacaklar. Hayat kadınlarının çalıştıkları yerler kapanacak, gece kulüpleri dua evlerine dönüşecek.

Aslında bu kısmen olmaya başladı. Geçmişte bedenlerini satan, yedi büyük günaha bulaşan ya da sahtekar işler yapan birçok kişi bugün sadece iyi şeyler yapmak için yaşıyor. Şeytanın tutsaklarını kurtarıyor ve onları ışığa götürüyorlar.

Rab’bin dokunduğu insanlar, dünyasal kulüpler arar gibi Hristiyan çevreler aramazlar. Akıllarını sersemleten gösterilere ya da başka şeylere meraklı değillerdir. İnsanları fanatikleştirip zayıf kişileri büyülemeye çalışmazlar. Onlar için tek önemli olan İsa’dır. Çünkü onlar Cennetin ekmeğini yemek istemektedirler.

Rab’bin dünyaya göndereceği bu uyanış ve söze susamışlıkta, teolojik laboratuvarlarda üretilmiş vaazlara yer olmayacak. Entelektüellik ve diğer insanı erdemler Rab’bin sunağında yer almayacak. Çünkü kim En Yüce Olan Rab’bin önüne kirli şeyler getirirse Nadav’la Avihu’nun ödediği bedelin aynısını öder (Çölde Sayım 26:61). 

Tarihin bu özel zamanı artık gelsin! İnsanlar Rab’bin sözüne susasın ve Sözü duyup imanla dolsun. Çünkü bu sayede insanlık tüm kötülüklerden kurtulabilir!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

DÜN VE BUGÜN RAB’BİN SÖZÜ

 DÜN VE BUGÜN RAB’BİN SÖZÜ


“Davut oğlu İsrail Kralı Süleyman’ın özdeyişleri.” (Süleyman’ın Özdeyişleri 1:1)


Rab’bin sözü tüm kuşaklara açıklanmıştır. Rab’bin esini hala aynıdır ve asla tükenmez çünkü Rab’bin sözü sonsuzdur. Bugün öğrendiklerimizle Kutsal Kitap’ta kayıtlı olanlar arasındaki fark, bugün bize açıklananların Kutsal Yazılarda kayıt edilmiş olanlardan farklı olarak öğreti oluşturma gücüne sahip olmamalarıdır. Ama bugün bize açıklananlar da tıpkı Kutsal Yazılarda geçenler gibi etkindir çünkü bugün anladıklarımız geçmişte açıklananları daha detaylı açıkladığından Kutsal Yazıları onaylarlar.


Rab’bin isteğini bize açıklamaya devam edeceğinden ve bunu her zaman açıkça yapacağından emin olabiliriz. Kutsal Ruh’un öğretilerini kaydetmek ve mümkün olan her şekilde diğer insanlara da ulaşmasını da sağlamak iyidir. Bazı insanlar bizim bugün İsa yeryüzündeyken yaşayan insanlardan daha çok şey bildiğimizi söylüyorlar. Onlara göre biz Yüce Rab’bin yazdırdığı her şeye erişebildiğimizden Mesih hakkında Kutsal Yazılarda öyküsü anlatılanlardan daha çok şey biliyoruz.


Bu işin doğrusu şudur: Süleyman’a Yüce Rab tarafından açıklanan özdeyişler, Rab’bin bugün bize açıkladıklarından farklıdır. Onlar da Rab tarafından açıklanmışlardı ama bugün bize açıklananlar, bu geçmişte açıklananların açıklamaları gibidir. Kutsal Kitaptaki anlayışlardan her biri onları yazanların çektiği fotoğraflar gibidir. İsa Rab’bin Sözüdür ve onun söyledikleri Yüce Rab’bin yine bizzat İsa olan Gerçek Kapıda açtığı küçük kapılara benzer.


İnsanlık Mesih’in öğretilerinden çok faydalanmaktadır. Bu yüzden görevimiz herkesin Kutsal Ruh’un okulundan bu öğretileri öğrenmesini sağlamaktır. Düşman insanların Yoldan uzaklaşıp günaha düşmesi ve sonsuzluk boyunca kaybolması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Kutsal Yazılardan öğrendiklerimiz bu günahlı işlerin çözümüdür. Öğrendiğimiz her şeyi aklımızda tutamayacağımızdan Rab’bin Sözünde öğrendiklerimizle ilgili notlar almak faydalı olabilir. Böylece ne zaman bir denenmeden geçsek yapmamız gereken tek şey bize açıklanan o sözleri hatırlamak olacaktır. Bu dersleri ne kadar önce öğrendiğimizin önemi yoktur. Onlar bize ilk açıklandıkları gibi hala tazedir ve etkilidir. 


Benimsememiz gereken bir başka önemli tavır da bu öğretilere göre yaşamaktır. Rab bize son derece önemli olmayan hiçbir şeyi öğretmez. Önümüzdeki engelleri görür ve bizi onların üstesinden gelmemiz için donatır. İsa Lazar’ın kız kardeşi Marta’ya böyle demişti. Marta İsa’nın kardeşi ona en ihtiyaç duyduğunda yanında olmadığı için yakınmıştı. İsa ona “İman edersen Rab’bin yüceliğini göreceksin demedim mi?” demişti (Yuhanna 11:40). Yani Kutsal Yazılardaki dersleri öğrenmenin ve Rab’bin bize açıkladıklarını bir yere not etmenin dışında, aynı zamanda Söze göre yaşamalı ve onun açıkladıklarına inanmalıyız.


İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares