22 Mayıs 2021 Cumartesi

16 - 22 Mayıs 2021

16 - 22 Mayıs 2021

Bu hafta

14 Mayıs 2021 Cuma

PEYGAMBERLİK SÖZÜ GERÇEKLEŞTİ

PEYGAMBERLİK SÖZÜ GERÇEKLEŞTİ

“Yahuda Kralı Yehoyakim’in krallığının üçüncü yılında Babil Kralı Nebukadnessar Yeruşalim’in üzerine yürüyüp kenti kuşattı.” (Daniel 1:1)


Büyük peygamberlerden sonuncusu olarak görülen Daniel’in hayatıyla ilgili konuşurken yanlış bir şey söylememek için zaman ve mekan bilgisine başvurmalıyız. Onun yazdığı kitap Yeremya’nın Rab’bin halkının Babil’de 70 yıl tutsak kalacağıyla ilgili peygamberliğinin gerçekleşmesiyle başlıyor. Bu yıllar çok zor geçti ama bu olanlar günah işleyenler ve Kutsal Yazıların buyruklarına uymayanlar için etkili bir uyarıdır.

Kraliyet soyundan gelen ve Rab’bin Sözünde bilgili olan Daniel, esaret ülkesinde Yüce Rab’bin gerçek bir kulu gibi davrandı. Bugün tüm Hristiyanlar bizi diğer insanlardan farklı yapması için bize verilmiş bu muhteşem ismi anlasalar ne iyi olur! Bunu hep aklımızda tutmalıyız, böylece ayartılara ‘hayır’ diyebiliriz. Karşımıza yasak şeylerle ilgili teklifler kolaylıkla çıkabilir ama onları reddederek Babamızı hoşnut ederiz.

Babil imparatorluğu en parlak çağındaydı. Hiçbir eksikleri yoktu, sadece Rab’be saygıları da yoktu. Etraflarında bolca fırsat olmasına rağmen Daniel ve arkadaşları Nebukadnessar’ın ülkesindeki yanlışlarla kirlenmemeyi seçtiler. Bu ne büyük bir ders! Dünyasal ziyafetler her yerdedir ama onlara katılanlar kayıp insanlardan olacaklardır. Biz de kraliyet ailesinden geliyoruz, çünkü Kralımız İsa’nın kanı ile satın alındık. Bu yüzden Rab’bin yasakladığı her şeye ‘hayır’ demeliyiz!

Genç Daniel imanda güçlüydü. Rab’bin sözüne saygılı olmak onun için Persli yasa koyucuların kararlarına uymaktan daha önemliydi. Ne tür bir yasa konulursa konulsun hiçbir şey onu Yüce Rab’be dua etmekten alıkoymadı. Daniel aslanlara atılmakla tehdit edildi ama imanını kullanarak kurtuldu. Bu da Rab’bin tüm denenmelerin üzerinde egemen olduğunu gösterir. Tam da bu nedenle peygamber aç hayvanlar tarafından yenilmekten kurtarıldı.

Daniel’in Yüce Rab’be olan sadakati tutsaklıkta neler olduğunu gören bu adamı imparatorluklar arasındaki en bilge adam yaptı. Krallardan her biri Yüce Rab’bin bu kulunun içindeki Tanrısal varlığı görebiliyordu. Rüyaları, görümleri ve sarayın duvarındaki yazıları yorumlamak için çağırılmıştı (Daniel 5:17-31). Yorumlarından hiçbiri hatalı değildi çünkü bunları ona Rab açıklıyordu.

Ama en kötü denenmesiyle otuz gün boyunca diğer ilahlara tapınılmasının yasaklandığı zaman karşılaştı. Bu yasa koyucular Daniel’in herhangi bir ilaha değil, yeryüzünün ve göklerin tek gerçek Rabbine taptığını anlamamışlardı. Bu yüzden aslanların ağızları onlar için kapandı ama yasayı koyanlar ve aileleri için açıktı.

Hepimiz Rab’bi hayatlarımızın tek Rabbi olarak görelim. Daniel böyle yapmıştı. Biz de bu şekilde zaferli oluruz!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

NE BÜYÜK AYRICALIK!

NE BÜYÜK AYRICALIK!

O gün Her Şeye Egemen RAB, halkından sağ kalanlar için yücelik tacı, güzellik çelengi olacak.

Yeşaya 28.5


Rab’bin halkı mahkumiyete karşı koymak için uyanmalıdır. Bu şekilde Rab onları onurlandırabilir. Etrafımızdaki insanlar bizim farklı olduğumuzu ve başımızın dik olduğunu görmelidir. Bu durum kulaklarda yayılmalıdır çünkü Kutsal Babamız bizi bizzat kendisi donatmıştır. Onun görkemli tacı olmamızı dört gözle beklemektedir. Bununla birlikte, eminim ki En Yüce Olan’ın gerçek hizmetkarları durum ne olursa olsun artık utanmaları için bir sebep bulmayacaklardır çünkü gittikleri her yerde onları Rab bizzat kendisi yüceltir.

Tekrar söylemek gerekirse, en Yüce Olan yanımızdadır ve O da bizim görkemli tacımızdır. Onun için krallar ve kahinler olarak seçildik. Egemenliğimiz her şeyin üzerindedir (Vahiy 5.10) ve şimdi her durumda egemenliğimizi sürdürmemiz gerekiyor. Bu yüzden şeytanın bizi küçümsemesine ya da onun isteklerine kapılmamıza izin vermemeliyiz. Hayatımızın iplerini onun tutmasına izin veremeyiz. Tam tersine Mesih’teki konumumuzu belirten basit bir tavır düşmanımızı tamamen çıldırtır. Şeytana karşı koyun ve o sizden kaçacaktır (Yakup 4.7).

Rab’bin Sözü bizim üzerimizde artık mahkumiyetin olmadığını söyler (Romalılar 8.1). Çünkü günahlarımızdan dolayı sahip olduğumuz borç ödenmiştir. Artık lütfun tahtına serbest erişimimiz var. İsa’nın bizim için yaptığı kurtarma işi boş bir iş değildi. İsa bunu özensiz bir şekilde yapmadı. Bu eksiksiz ve görkemli bir işti.

Rab’bin çocukları olduk ve bu yüzden ruhsal konumumuz çok önemlidir. Son derece ayrıcalıklıyız. Eksiğimiz olmayacaktır. En Yüce Olan tarafından onurlandırıldık. Bunu savurgan oğul hikayesinde görebiliriz. Orada babası oğlunun uzak yollardan gelip eve döndüğünü gördüğünde heyecanlanıp sevinmişti. O kadar mutlu oldu ki uşaklarından birini gönderip oğlunun parmağına bir yüzük takmasını istedi. Yüzük bu özel olayın kutlamasıydı (Luka 15:11-32). Rabbimizin bizi donatan olduğu gerçeğini kabul ettiğimizde, güzelliğimiz her yerde bilinecektir.

Cennet tanıklığımızın böyle olmasını istedi. Bu yüzden kutsallığımız, saflığımız ve yetkimizi tamamen yaşamalıyız. Mesih’teki haklarımızı sahiplenmeliyiz çünkü kayıp olanlar bize baktıklarında Rab’bin gerçek çocukları olduğumuzu ve Rab’bin düşüncesiyle uyum içerisinde olduğumuzu görmelidirler; tıpkı sahip olduğu mal varlığının farkında olan insanlar gibi. Bu onların alacakları en iyi mesaj olacaktır. Birçokları bu kıymetli Lütfu kendileri de tadacaktır; bu lütuf herkesin hizmetindedir. Onurumuzu bu şekilde yeniden kazandığımızda, tüm savaşlarımızı kazanacağız.

Artık dışlanmış kişiler değiliz; dünya tarafından imrenileceğiz. ‘’Bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz’’ (Romalılar 8.37). Düşmanımızın tüm kötü saldırıları karşısında böylece sağlam bir duruş alabiliriz. Bu yüzden seslerimiz zaferli olduklarını bilenler gibi çıkmalıdır.

Rabbimiz bizi zirveye ulaşmak için yönlendirendir. O bizi Mesih’te zafere yönlendirir (2. Korintliler 2.14).

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

12 Mayıs 2021 Çarşamba

GÖKSEL KAPILAR HALA AÇIK

GÖKSEL KAPILAR HALA AÇIK

“Otuzuncu yılda, dördüncü ayın beşinci günü Kevar Irmağı kıyısında sürgünde yaşayanlar arasındayken gökler açıldı, Tanrı’dan gelen görümler gördüm.” (Hezekiel 1:1)

Hezekiel bir kahin ve peygamberdi. Esir düşen halkın arasında olmasına rağmen göklerin açıldığını görmüştü. Daniel’in çağdaşıydı ve muhtemelen Yeremya’nın öğrencilerinden biriydi. Tüm hizmeti Babil’deki tutsaklık sırasında gerçekleşti ve beşinci yılda İsrailli esirler arasındayken peygamberlik yapmaya başladı. Görümleri karmaşıktı ama içindeki mesaj oldukça anlaşılırdı. Rab’bin İsrail soyuna gönderilen bu kulu uzak bir diyara götürülmüştü halkın yanlışları yüzünden kendisi de tutsaktı. Ama kendini karanlıkta bulanların arasında olmasına rağmen gökler ona açıldı ve Tanrısal görümler görmeye başladı.

Kardeşlerim, Rab’bin sözüne göre gördüğümüz görümler Rab’bin ellerinde bizi kullanışlı yapar. Dünyasal şeyleri öğrenmek önemlidir, ama Kutsal Yazılardan öğrendiklerimizle Rab’bin isteğini yerine getiririz. Rab’den bir şey öğrenen kalkıp onu diğerleriyle paylaşmalıdır. İnsanlar Baba’ya yaklaşsın diye kendimiz bir şeyler uyduramayız. Ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz bile Rab’bin desteğiyledir. Yüce Rab bu görümleri Hezekiel’e açmaya başladığında ona kalkmasını buyurdu çünkü onunla konuşmak istedi. Bu ancak Rab’bin ruhunun onda etkin olmasıyla mümkündü.

Kardeşlerim, bir insanın gördüğü bir görüm onu yapması gereken işte yetkin kılmaz. Rab’bin sesini dinlemeli, ondan daha çok öğrenmeli ve böylece onun adında konuşabilmelidirler. Yeni olanlara görev verilmemeli, tamamen hazır olana kadar onlara eğitim verilmelidir.

Rab’bin İsrail halkının tutsaklığıyla ilgili bir amacı vardı. Halk birçok utanç verici şey yaşıyordu. Söz her zaman Rab’bin kendini göstermek istediği yerde açıklanır. Zorbalar Yüce Rab’bin çocuklarını sonsuza dek ellerinde tutamayacaklardı.

Her şeyden önce İsrailliler aralarında bir peygamber olduğunu bilmeliydiler; onun tanıklığı ilgilenseler de ilgilenmeseler de önemliydi. Dünyada neler olduğunu yargılayamayız ama imanla Rab’bin elinin tüm dünyada etkin olduğunu söyleyebiliriz. Rab halkını tutsaklıktan kurtaracaktı. Biz de bunun rüya gibi geldiği insanlar gibi olacağız (Mezmurlar 126:1).

Hezekiel Daniel ile muhtemel aynı yaştaydı. Rab ona halkın türlü günahlar işlediğini gizlice gösterdi. “Duvardaki delik” onların gizlice yaptıklarını anlaması için yeterliydi. Bu bugün de böyledir. Rab bazen bize küçük bir şey açıklar ama tek yapmamız gereken Rab’bin birçok kulunu onun yüce varlığından ayıran günahların neler olduğunu anlamak için bu küçük anlayışı kazmaktır. Günahın tutsaklığından kaçın ve doğruluk yolunda yürüyün. Hezekiel’in Rab’binin bugün de sizin için göklerin kapılarını açacağına inanın. Rab’bin sözüne inanın ve kararlı durun!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

10 Mayıs 2021 Pazartesi

“Ahaşveroş Hoddu’dan Kûş’a uzanan bölgedeki yüz yirmi yedi ilin kralıydı. (Esther 1:1)

 “Ahaşveroş Hoddu’dan Kûş’a uzanan bölgedeki yüz yirmi yedi ilin kralıydı. (Esther 1:1)

Pers kralı Ahaşveroş’un günler çok görkemliydi. İmparatorluğu zamanının en büyüğüydü. Bu zaman Rab’bin sözünün gerçekleşmesi için Babillilerin İsrail soyunu tutsak almasından sonra gelir. Bugün de modern dünyada olup biten her şey tek bir amaçla oluyor: Rab’bin sözünün gerçekleşmesi. Hiçbir şey Babamızın gözetimi dışında gerçekleşmez. Bu yüzden her zaman Rab’bin bize söylediklerine kulak vermeli ve hiçbir şeyi kaçırmamalıyız. Etkili ve içten duamız çok şeyi değiştirir (Yakup 5:16). Düşmanın tehditlerine gelince, onlar Rab’be inandığımız sürece asla ilerleyemez (Yeşaya 54:17).

Yüce Rab’bin birçok peygamberi Yahuda ve Kuzey krallığının düşüşü ya da İsrail soyunun Babil’de tutsak edilmesi ile ilgili doğru peygamberliklerde bulundular. Tutsaklığın ne kadar süreceğini bile önceden görmüşlerdi. Yani eğer tüm insanlık eğer Sözü okur ve Rab’be inanırsa Rab’bin asla tesadüfen hamleler yapmadığını ve gücünün tüm krallıkların üzerinde olduğunu anlarlar. Kendilerini güçlü görenler zaferlerinin güçlü ordular ya da yetkilerinden ötürü olduğunu düşünerek akılsızlık ederler. Eğer Rab’den gelmemişse kimse güç kazanamaz. Kraliçe Vaşti’nin düşüşü ve Ester’in yükselişi de bu gerçeğe tanıklık eder (Ester 1:19; 2:17).

Dünyada gerçekleşmekte olan hiçbir şey önemsiz değil. Hatta bazı ‘Haman’ların ortaya çıkması (Ester 9:24) Rab’bi sevenlerin, yani onun buyruğunu bilip yerine getirenlerin (Yuhanna 14:21). Bugünün ‘Mordekay’ları da şüphe yok ki ayrıcalıklı olanlardır (Ester 10:3). Mesih’in bedenine katılma çağrısı, Rab’bin dünyada yaptığı işler ve yetki bize bağlıdır. Tek yapmamız gereken güçlü ve cesur olmaktır.

Gurur ve kibirlerinden dolayı kötü insanlar Rab’bin gücü her şeye yettiği için onu keyfine göre, sorumsuzca istediğini yapan biri olarak görürler. Ama doğru kişilerin güç ile ilgili başka türlü bir anlayışı vardır: Onlar kendilerine verilen zenginliğin ve yetkinin başka insanlara yardımcı olmak, belki onlara iş imkanı sunmak belki de ihtiyacı olanlara el uzatmak için olduğunu bilir ve buna göre doğru davranırlar.

Rab’bin halkına ait olanların sevinçle ve korkusuzca yaşamak için tonlarca sebebi vardır. Bu yüzden baskı altında olduğumuzda bile mutluyuzdur. Bu yüzden mutluluğumuz ne kadar paramızın ya da servetimizin olduğuna, başka insanların hakkımızda neler söylediğine bağlı olarak değişmez. Biz her zaman zafer kazanma gücüne sahip insanlarız. Egemenliğimiz başlamıştır ve bu sonsuzluk boyunca sürecektir.

Rab’bin sözünün öğrettiği dersler asla unutulmamalıdır. Kral Ahaşveroş’un zamanında olanlar Rab’bin çocuklarının her zaman yardım göreceğini gösteriyor. Bu yüzden başınızı dik tutun çünkü Babamız eğer onun kutsal ve mükemmel isteğinin gereği değilse saçınızın tek bir teline bile bir şey olmasına izin vermez (Luka 12:7).

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares