4 Mayıs 2021 Salı

BİZE YARDIM EDEN RAB’DİR.

BİZE YARDIM EDEN RAB’DİR.

“İşte Tanrı benim yardımcımdır, tek desteğim Rab’dir.” (Mezmurlar 54:4)

Şeytanın hala bize her yönden saldırmak için uğraştığını her zaman hatırlamalıyız. Bazen şeytan insanları kullanır ve onlarla bize zarar vermeye çalışır. Bazen ise bizi bir başkasına kötülük yapmak için kullanır. Rab’be kulak verdiğimizde Şeytan işler bizim için iyi gitmesin diye akla hayale gelmedik şeyler yapar. Rüzgarları estirir, fırtınalar gönderir, cesaretimiz kırılsın da Rab’bin işini yapmaya çağırılmadığımızı, meshedişimizin olmadığını, başarılı olmak için gereken beceriye sahip olmadığımızı düşünelim diye elinden geleni yapar. Ancak kardeşler, her durumda hatırlayın ki terk edilmiş hissetmeniz için hiçbir sebep yok, çünkü Rab yardımcınızdır (Mez. 115:11).

Gerçek şu ki Yüce Rab her zaman insanlara yardım ediyor. Büyücülükle uğraşanlar, birçok dine ait olanlar ya da Rab’bin varlığına inanmayanlara bile yardım ediyor. Eğer etmeseydi düşman onları çoktan mahvetmiş olabilirdi. Rab’bin insanla olan ilişkisi, insanın Rab’bin yaratışı olmasındandır. Bu yüzden Sözü duyurmalıyız ki insanlar neden burada olduklarını ve öldükten sonra nereye gideceklerini bilsinler.

İnsanlığın ruhsal körlüğünün iyileşmesi gerekiyor. Bu yüzden İyi Haberi dünyanın her köşesine yaymalıyız. Ama Müjdeyi duyurmadan önce Rab ile paydaşlık içinde olmalıyız ve günahkarlar için aracılık etmenin son derece önemli bir şey olduğunu unutmamalıyız. Bu yüzden Rab’bin sevgisi hakkında konuşurken bunu gelişigüzel bir şekilde yapamayız. Rab tarafından daha büyük bir amaca hizmet etmek üzere, bir insanı kilise üyesi yapmaya yönelik kullanıldığımızın farkında olmalıyız. Eğer Rabbimizin yönlendirişini izlersek iyiliğin kötülükle, Rab’bin şeytanla olan savaşında askerler oluruz.

Kim Rab’bin işini yaparsa Yüce Rab o kişinin yanında olur. Bu ister kalabalıkları etkileyen coşkulu bir müjdeci olsun, ister Rab’bin sevgisinden konuşmak için insanlara yaklaşan birisi olsun, ister gece gündüz kilisede yönlendirişe ihtiyacı olanların telefonlarını cevaplayan birisi olsun, fark etmez. Belki başkalarına yardım edebileceğini daha önce hiç düşünmemiş kişiler vardır. Ama Rab artık onlarladır.

Kardeşim, Baba’nın önünde bizim hizmetimize teslim edilmiş insanlara destek olmamız önemlidir; sayıları fark etmez. Bu yüzden Rab’bin sizi bu şekilde kullanması için dua edin. Her zaman görevinize sadık olun ve onu yapmaktan memnuniyet duyun. Asla ihtiyaç sahibi insanları hor görmeyin. Rab’bin yanınızda olması alabileceğiniz en büyük ödüllerden biridir. Her gün Sözü çalışmak için zaman ayırmak, dua etmek ve birinin ruhuna dualarınızla destek olmak çok ödüllendiricidir. Bu işi bu dünyada yapmamız gerektiğini unutmayın, çünkü sonsuz yaşamda bu iş zaten tamamlanmış olacak.

İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares

SEVİNÇLİ VE İYİMSER YAŞAM

SEVİNÇLİ VE İYİMSER YAŞAM

Edom’dan, Bosra’dan
Al giysiler içinde bu gelen kim?
Göz kamaştırıcı giysiler içinde,
Büyük güçle yürüyen kim?
“O benim! Adaleti duyuran,
Kurtarmaya gücü olan.” (Yeşaya 63:1)

Güçlü imanlı birisi olmanın sırlarından biri Rab’bin Sözünün bize açıkladığı şeyler üzerinde derin düşünmektir. İmanınız güçlendirildiğinde farklı bir şekilde yaşayacaksınız. Birçok insanın yapmayı ihmal ettiği şey Yaşayan Sözün kendisini aydınlatmasına izin vermektir. Oysa bunu yaptığınızda Kutsal Yazılarda kayıt edilmiş sizinle ilgili tüm vaatlerin hayatınızda gerçekleşmesini talep edebilirsiniz. Rab’de kim olduklarını bilmeyenler kendilerine ait olan şeylerden haberdar değildir ve İsa’nın adında neler yapabileceklerini bilmezler. Ayrıca yaptıkları işlerde ve günlük hayatın sorunları karşısında başarı kazanmak için de cesaretleri olmaz.

Yeşaya Rab hakkında şöyle demişti: ‘ Edom’dan, Bosra’dan
Al giysiler içinde bu gelen kim?’ Rab yas kıyafetleri içinde değil, şölen kıyafetleri içinde geliyor çünkü al giysiler giyiyor; yani düşmanları üzüm cenderesinde üzüm ezer gibi ezmiş geliyor. Rab’bin işi tamamlanmıştır. Eğer böyle olmasaydı Edom’dan geliyor olmazdı ve hala bu işi yapmakla meşgul olacağından orada kalması gerekirdi. Ama bu iş bitmiştir. Bu yüzden onun başarısını ve bizim için yaptığı işi kutlamalıyız.

Her zaman neşeli olmalıyız, mutlu olmalıyız, iyi huylu olmalıyız. Çünkü Kurtarıcımız bize çok değerli bir armağan verdi: düşmanlarımızı yenme armağanı. Bunun kanıtı onun giysilerinin al olmasıdır; bu bizim için bir sevinç kaynağı olmalı. O halde kutlama zamanıdır. Bizim için yaptıklarından dolayı ona şükretme zamanıdır. Ama en iyi şükretme yolu da Mesih’te bizim olanı almaktır.

Rab büyük güçle geliyor. Yani gücünü asla kaybetmiyor. O halde neden cesaretiniz kırılıyor? Neden karamsar oluyorsunuz? Asla bir şeyi yapamayacağınızı ya da hiçbir şey başaramayacağınızı söylemeyin. Rab’bin tüm çocukları kendilerini güçlendiren Rab sayesinde her şeyi başarabilir (Filipililer 4:13). Bu yüzden yüreğinizde korkuya yer vermeyin.

Rab adaletten söz ediyor, mahkumiyetten değil. Yani iyi haberleri duyurma zamanıdır, ağlama zamanı değil. Rab insanlığa egemen olan düşmanın savaşı tamamen kaybettiğini duyurmaya gelmiştir. Bu yüzden onun kötü işlerinin etkisi altında kalanlar artık kendilerini özgür ve her türlü baskıdan kurtulmuş sayabilirler. Rabbimizin kendisine inanan herkes için mesajı budur. Kardeşim, Rab’bin adaletinin etkin olduğu çağda yaşıyoruz.

Rab kurtarmaya gücünün olduğunu söyler. O halde zaferli hissetmek için dayanağımız vardır. Ne tür bir problemin içinden geçiyor olursanız olun korkusuz ve güçlü olun, lütuf tahtına cesaretle yaklaşın (İbraniler 4:16) ve Mesih’te zaferlilerden üstün olduğunuza inanın (Romalılar 8:37). İyi Haberleri duyurmaya geleni hayal kırıklığına uğratmayın. İyi haberlere inanın!

İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares

RAB’BİN YÜCELİĞİNİN FAYDALARI

RAB’BİN YÜCELİĞİNİN FAYDALARI

“Onların gözü önünde İsa’nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu. O anda Musa’yla İlyas öğrencilere göründü. İsa’yla konuşuyorlardı”. (Matta 17:2-3)
Günahta doğduğumuzu biliyoruz ama aynı zamanda Yüce Rab her birimiz için harika deneyimler hazırladı ve Rab’bin bize verebileceği en harika armağanlardan biri ruhsal dönüşümdür. Rab’bin lütfu aramızda harikalar yaratmaya hazırdır. Bizi tamamen değiştirebilir ve gerçek bir Işık çocuğuna dönüştürebilir. Kardeşler, bu yüzden eskiden şeytan tarafından en kötü şekillerde kullanılmış bir günahkar olsanız bile, İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul ettikten sonra Rab hayatınızda etkin olmaya başlar.
Rab’bin bize Sözü aracılığıyla açıkladıklarını boşa harcamak iyi değildir; bunlar bize vaatler ya da uyarılar olarak gösterilebilir. Sözleri ister başta hoşumuza gitsin ister gitmesin, Rab’bin bize söylediği her şeyi kabul etmeliyiz çünkü Yüce Rab onun en iyi bereketlerini almamız için anlayışımızı artırır. Sahip olabileceğimiz en iyi şeylerden biri olan ruhsal dönüşüm dua aracılığıyla, vaaz dinleyerek ya da Sözü okuyarak gerçekleşir.
 
Yüreklerimizin içinde gerçekleşen şey çok güzeldir! Bu vahiyleri aldığımızda Rab’bin sesini duyarız. Onun sesi bizi bağlayan her türlü zinciri kıracak, bizi her türlü bağımlılıktan ve ayartıdan kurtaracak kadar güçlüdür. Ayrıca Rab’bin sesi bizi Tanrısal güçle donatır ve bu da şeytanı azarlayarak savaşı kazanmamızı sağlar! Ama eğer Yüce Rab’bin sesini dinlemezsek düşman bize saldırdığında onu yenemeyiz.
Eğer Rab’bin yüceliği bizi her gün değiştirirse bu en iyisidir! Birçok ayartı o zaman bize yaklaşamayacaktır. Birçok insan yardımımızı isteyecektir çünkü bizde ihtiyaçları olan bir şeyi göreceklerdir. Bu yüzden yüzümüz Rab’bin görkemiyle ışıldar, daha iyi kabul görürüz ve kapılar bize mucizevi şekillerde açılırlar.

Eğer değiştirilirsek giysilerimiz de bembeyaz olur ve bu en kötü günahkarların bile dikkatini çeker. İnsanlar Rab ile iletişim kurmaya özlem duyuyorlar, ama meshedişimiz eksik olduğunda onlara sorunlarının çözümlerini gösterebileceğimizi anlayamazlar. Daha da kötüsü, imanın hayatımızdaki ışıltısını göremezler, bizden sakınırlar ve yardımı çatlak sarnıçlarda ararlar (Yeremya 2:13).
Gerçekten aramamız gereken bir şey varsa bu da Rab’bin varlığıdır. Onunla daha iyi yaşarız çünkü bu şekilde şeytan bize saldıramaz. İsa’nın mükemmelliğini aramak her Hristiyanın amacı olmalıdır. Eğer onun geçmişte yaptığı işleri bugün biz yaparsak biz de aynı deneyimleri yaşarız!
 
İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

KİŞİYİ YAPTIKLARINA BAKARAK YARGILAYAN TANRI

KİŞİYİ YAPTIKLARINA BAKARAK YARGILAYAN TANRI

“Kimseyi kayırmadan, kişiyi yaptıklarına bakarak yargılayan Tanrı’yı Baba diye çağırdığınıza göre, gurbeti andıran bu dünyadaki zamanınızı Tanrı korkusuyla geçirin.” (1. Petrus 1:17)


Yeniden doğduğumuzda sahip olduğumuz avantajlardan biri de Rabbimizi Babamız olarak çağırabilecek olmamızdır. Bu sadece sözcüklerin ötesindedir; şeytanın bize sıkıntı vermek için yaptığı tüm işlerin üzerinde üstünlüğümüz olduğu anlamına gelir. Ağzımızı açıp Göksel Babamızı çağırdığımızda Rab’bin yetkisini harekete geçiririz.

Elçi Pavlus eğer Rab’bin çocuklarıysak onun mirasçıları da olduğumuzu söylemiştir (Romalılar 8:17). Bu yüzden Rab’bin tüm vaatlerini miras almaya, İsa’nın mirasına ortak olmaya hakkımız vardır. Artık isteklerimize olumsuz yanıt verilmeyecektir. Kutsal Yazılardan öğrendiğimiz her şey bize aittir. Eğer İsa’nın adında istersek bizi seven Baba’nın cevabını alırız.

Rab insanlar arasında ayrım yapmaz (Romalılar 2:11). Geçmişte kim olmuş olursanız olun Rab sizi tüm yüreğiyle seviyor ve eğer Yüce Rab’be inanarak, ona tüm gücünüzle kulluk ederseniz, Rab verdiği tüm sözleri gerçekleştirecek. Rab’be göre insan doğası önemli değildir. Bu yüzden O’na hayatımızda Babamız olarak sahip olabiliriz. O yalnızca çocuklarının Babasıdır. Yüce Rab’bin çocukları olduğumuzda O da bizim Babamız olur. Ancak hayatlarımızda yaptığı işler O’nun Sözüne olan inancımıza bağlıdır. İsa’yı Kurtarıcıları olarak kabul etmeyenler asla Rab’bin oğulları ve kızları olma hakkına sahip olamazlar (Yuhanna 1:12). Yüce Rab her kişiyi yaptıklarına bakarak yargılar. Yardımımıza gelmek için dış görünüşümüze bakmaz. Bunun yerine, bize Sözünde açıkladıklarına dayanarak ona yakardığımızda söylediklerimizi dikkate alır.

Şunu bir düşünün: Rab’bin dokunuşuyla ilgili ne yaptığınız asıl önemli olandır. Bu yüzden O’nun Sözünü hor görenler mahvolurlar. Diğer yandan Yüce Rab’be inananlar zafer kazanırlar. Rab’bin gücü onların hayatlarında harekete geçer ve Rab’bin vaat ettiklerini gerçekleştirir. Eğer biz kötü doğamızla bile çocuklarımıza iyi armağanlar vermeyi biliyorsak, göksel Babamız isteyenlere çok daha fazlasını vermeyi istemez mi? (Luka 11:13) Yüce Rab onun mükemmel kurtuluş planına uygun yaşayanlara her zaman bereketlerini verir.

Petrus Rab korkusuyla yaşamamızı söyledi. Bunun anlamı dehşet içinde yaşamak değil, Rab’bin Sözüne saygılı yaşamaktır. Günah işleyenler şüphe yok ki şeytanın işlerinin onları Rab’bin bereketlerinden uzak tuttuğunu fark edeceklerdir. Bu yüzden sadece Kutsal Kitap’ın buyurduğunu yapın ve asla hayal kırıklığına uğramayacaksınız. Rab’bin isteğini yerine getirmek dünyadaki yolculuğumuz boyunca yapabileceğimiz en asil iştir.

Dünyadaki misafirliğimiz kısa sürelidir; ama ölüm ile yok olmuyoruz. Bu yolculuk burada başlamış olsa da sonsuzluk boyunca devam edecektir. Hareketlerine dikkat etmeyenler böyle devam ederlerse er ya da geç sonsuz yaşamda karanlıkta kalacaklarını fark edeceklerdir.


İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

TUTSAKLIK SONA ERDİ!

TUTSAKLIK SONA ERDİ!

“Bu nedenle bedenin tutkularına uymamak için günahın ölümlü bedenlerinizde egemenlik sürmesine izin vermeyin.” (Romalılar 6:12)


Günahın Rab’bin birçok kulu da dahil olmak üzere birçok insanda egemenlik sürdüğünü görmek çok üzücüdür! Henüz iman etmemiş olanlar günahın egemenliğinde yaşarlar çünkü hala isyandadırlar. Ama bu düşmanın pençelerinden kurtarılmış olanların hayatında asla olmaması gereken bir şeydir. Kurtulmuş olanlar Rab’bin Oğlundaki haklarını kullanmalıdırlar!

Düşman kayıp insanların üzerindeki egemenliğini farklı şekillerde gösterir: kimileri düşmanı dinleyerek kötü bir yüreğe sahip olurlar, kimileri ise hastalıklar, yalanlar, fuhuş ya da türlü bağımlılıkların kontrolüne girerler. Yeniden doğum deneyimi yaşamamış olanlar ağır bir boyunduruk altındadırlar çünkü düşmanın boyunduruğu çok ağırdır ve insanlara çok kötü işler yapmaları için baskı kurar. Bu yüzden insanlık için yapabileceğimiz en iyi şey herkesin İsa’nın ölümüyle ne yaptığını anlamasını sağlamaktır. Müjdeyi duyurmanın ayrıcalıklı sorumluluğu hepimizin üzerindedir çünkü böyle yaparak sıkıntı içinde olanların kötü güçlerden özgür kalmalarına yardım ederiz.

Rab’be ait olmaya karar verdiğinizde artık şeytanın egemenliğinde olmazsınız ve bu yüzden günahın hiçbir şekilde hayatınıza egemen olmasına izin vermezsiniz. Çünkü Rab’bin hiçbir çocuğu ayartılara teslim olmamalıdır. O halde düşman size saldırıyorsa, İsa’nın adındaki yetkinizi kullanın ve şeytandan ayartılarıyla birlikte sizi terk etmesini talep edin. Şeytanın size egemen olmasına izin vermeyin (Yakup 4:7).

Göksel Babayı hoşnut eden bir oğul ya da kız olun. Bu yüzden düşmanın teklif ettiği hiçbir şeye meraklı olmayın. İsa bize adını verdi ve bu sayede onda Mesih yerimizde olsa ne yapacaksa aynı şeyleri yapabiliriz (Markos 16:17-18). Yüce Rab’den gerçekten korkan kişi, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ordularına karşı bir savaşta olduğunu bilir (Efesliler 6:12).). Savaşınızı verin ve zaferli olun!

Din bizi yalanlarla ve korkularla doldurur. Din kötü güçleri asla ulaşmaması gereken ve kendi başına ulaşamayacağı yerlere ulaştırır. Ancak Müjde bize gerçeği öğretir ve Mesih’teki yetkimizi kullanmamızı öğütler. Kardeşim, ölümlü bedeninde günahın hüküm sürmesine izin vermemek senin elindedir. Eğer şeytana hayatında bunu yapması için izin verirsen, dizginsiz isteklerin hayatını kontrol etmeye başlar.

Rab’be kulluk eden birinin günaha kulluk etmeye başladığını görmek ne kadar üzücüdür! Eğer bu sizin başınıza geldiyse derhal bu duruma son verin ve şeytanın saldırılarından sonsuza kadar özgürleşin! Bunun için günahınızı Rab’be itiraf edin ve Sözde duruş alın. Suçlarınızın sizi kontrol etmesine izin vermeyin. Mesih’in bunu isteyenlere verdiği özgürlükte yaşayın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

RAB ASLA DEĞİŞMEZ

RAB ASLA DEĞİŞMEZ

“Tanrı da amacının değişmezliğini vaadin mirasçılarına daha açıkça belirtmek istediği için vaadini antla pekiştirdi.” (İbraniler 6:17)

Rab’bin bizim için olan amacı onun her zaman aynı olduğunu bilmemizi sağlar. Rab’bin değişmezliği son derece önemli bir gerçektir. Ama şeytanın en büyük saldırılarından biri Rab’bin isteğinin artık aynı olmadığı ve Rab’bin hayatlarımız için başka planlarının olduğuna bizi ikna etmeye çalışmaktır. Böylelikle şeytan hakkımız olan harika şeyleri bizden çalmaya çalışır. Dikkatimizi Rab’bin gücünün yaptığı işlerden uzaklaştırmaya ve böylece bizi yok etmeye uğraşır.

Rab vaadinin mirasçılarının onun planını ve kurtuluşunu kabul etmeyenlerle aynı hayatı yaşamasını istemiyor. Çünkü onlar devamlı karanlığın gücünün altında baskı görüyor, düşmanın ağır elinin altında inliyorlar. Yüce Rab’bin mirasçılarının geçmişte aldıkları sözleri hatırlamaları ve onları önemsiz görmemeleri gerekir. Rab’bin değişmezliğiyle ilgili bir insanın yüreğinde şüphenin barınmaması için Rab sözlerini antlaşması ile doğrular.

Vaadin bir mirasçısı olarak İsa’yı Rab’bi ve Kurtarıcısı olarak hayatına kabul edenler, Mesih’e sahip oldukları her şeyin üzerinde Rab olma konumunu verirler. Kendi planlarının üzerine Rab’bin isteğini yerleştirirler. Bu şekilde Kutsal Kitap’taki öykülerin yaşandığı zamanlarda verilen tüm vaatler, Yüce Rab’bin İbrahim’e verdiği vaatle birlikte bu kişinin mirasçısı olduğu vaatlere dönüşür. Rab’bin tüm kullarının bu iman babasına verilen ve sonra bütün inananlara için tekrarlanan vaadi öğrenmeleri, imanla Sözün gerçekleşmesini istemeleri gerekir.
 
Rab’bin bir yemin etmesine gerek yoktu, ama onun değişmezliğiyle ilgili tüm şüpheleri susturmak için bunu yaptı. Her Hristiyanın bunu aklında tutması ve her türlü durumda kararlı olması, İsa’nın kanıyla imzalanan, O’nun adındaki antlaşma aracılığıyla kendisine ait olanı istemesi gerekir. Kutsal Kitap’ın söylediklerine kulak verenler Mesih’te ihtiyaç duyduklarından fazlasının olduğunu öğreneceklerdir. O’nda tüm bereketler bizim erişimimize açıktır. Bu yüzden şu anda ihtiyacınız olan ya da gelecekte ihtiyacınız olabilecek her şey size çoktan verilmiştir. Rab’bin sadakatinin gerçek olduğundan emin olabilirsiniz. O vaatlerinin hiçbirini gerçekleştirmeyi ihmal etmedi!

Rab’bi aramak görevimizdir ve O Sözünde bulunabilir. Bu şekilde Mesih’in bizim için yaptığı her şeyi öğrenmenin yanı sıra, İsa’da bize halihazırda verilmiş bereketleri nasıl alacağımızı da öğreniriz. Bu yüzden artık çaresizliğe kapılmanıza, sözler vermenize, ihtiyacımız olanı bize vermesi için O’na günlerce dua etmenize gerek yok. Çünkü her şeye zaten sahibiz. Kardeşlerim, O’nun asla değişmediğini ve her zaman sözünü tuttuğunu bildiğimiz için bereketler olmalıyız!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

RAB BİZDEN OLDUKÇA HOŞNUT

RAB BİZDEN OLDUKÇA HOŞNUT

“Düşmanım zafer çığlığı atmazsa,
O zaman anlarım benden hoşnut kaldığını.” (Mezmurlar 41:11)


Rab’bin sözündeki bazı ipuçları bize Mesih ile olan yaşamımızı tam olarak nasıl yaşayacağımızı gösteriyor. Müjdenin söylediklerine ya da Sözde yazılı olanlara dikkatini vermeyenler her zaman yetersiz bir ruhsal seviyede, güçten yoksun, kötülükle yüzleşme ve onu yenme kapasitesinden mahrum olarak yaşarlar. Ama Rab’bin öğretilerine kulak verip onlara dikkat edenler iyi dersler öğrenirler ve hayatlarının her alanında başarılı olurlar. İsa’nın gerçek öğrencisi olanlarla olmayanları hayatlarını nasıl yaşadığına bakarak ayırt edebiliriz. Rab ile paydaşlık içinde olanlar buyruklarla ilgilenmeyen ve onları yerine getirmeyenlerden farklı konuşur ve davranırlar.

Rab’bin bizden oldukça hoşnut olduğunu fark etmenin ipuçlarından biri de Rab’bin bize sağladığı kazançlara ve güvenliğe bakmaktır. Dostlarım, Rabbimiz duyguları olan bir varlıktır. Sevinir, öfkelenir, üzülür ve ağlar. İsa Lazar’ın mezarının yanında bunu tam olarak göstermemiş miydi (Yuhanna 11:35)? Rab kendisine ait olanlar, onun mükemmel ve hoş isteğini yerine getirenler için kazançlar sunar. Yani Kutsal Yazılarda bahsedilen vaatlerden ayrı olarak Rab onu mutlu edenler için ekstra şeyler de yapar.


Yoldan biraz uzaklaştığımızda düşman bize sıkıntı vermeye hakkı olduğunu düşünür. Bu olduğunda mutsuzlaşırız ve Rab’bi aramamız gerektiği gibi aramayız. Bir noktada zorluklar da başlar. Bu yüzden Tanrısal plandan uzak hissettiğimiz anda hemen tövbe edip Rab’bin varlığını aramalıyız. O zaman Rab’bin Ruhu pişman ve üzgün hissetmemizi sağlayarak hatalarımızı itiraf etmeye bizi yönlendirir. Bağışlanmayı istediğimizde Rab bizi bağışlamakla kalmaz aynı zamanda tüm suçlarımızdan biri arındırır. Rab savaşlarımızda bizi güçlendirir ve onun yardımıyla zafere ulaşırız.

Dürüst olun ve kendinizi yoklayın. Şeytan kaç defa bir günaha ya da bir tuzağa düşmenize yol açtı? Siz de diğer insanlar gibisiniz. Elbette hiç düşmemeniz gerekir, ama kim bir kez bile ayağının kaymadığını ya da Yol’dan biraz sapmadığını söyleyebilir? Bu sizi Rab’bin planından uzaklaştırmamalı çünkü Rab’bin vaadi şöyledir: Eğer günahlarınızı itiraf ederseniz Rab güvenilir ve adildir; günahlarınızı bağışlayıp sizi tüm kötülüklerden arındırır (1. Yuhanna 1:9). Rab’bin bu vaadi vermesi demek, bir daha düşmemeniz için Rab’bin her zaman size el uzatması demektir. Ama günah işlerseniz Rab’be yönelmeli, yüreğinizi açmalı ve bağışlanmalısınız. Rab’bin size sağladığı güç sizi zaferli yapacaktır.
İsa nasıl Baba ile birlikteyse, biz de Üçlü Birlik, yani Baba, Oğul ve Kutsal Ruh ile birlikte olabiliriz. Rab ile ilişki kuranlar onunla birlikte olurlar. Yani her savaşımızda Rab bize yardım edecek, düşman artık bize sıkıntı veremeyecektir.

İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares