54.
"İsa Aleyhisselâm Allah-u Teala'nın
kulu ve resulüdür"
(Matta
12:15-21; 21:11, 46; Luka 7:16; 24:19; Yuhanna
4:19; 6:14; 9:17)
İsa
bunu bildiği için oradan ayrıldı. Birçok
kişi O'nun ardından gitti, O da hepsini
iyileştirdi. Kendisini başkalarına tanıtmamaları
için onları uyardı. Bu, Yeşaya peygamber
aracılığıyla bildirilen şu söz
yerine
gelsin diye oldu:
"İşte,
benim seçtiğim kulum,
canımın
hoşnut olduğu sevgili kulum.
Ruhumu
O'nun üzerine koyacağım.
O
da adaleti uluslara ilan edecek.
Çekişip
bağırmayacak,
yollarda
kimse O'nun sesini duymayacak.
Ezilmiş
kamışı kırmayacak,
tüten
fitili söndürmeyecek,
ve
sonunda adaleti zafere ulaştıracak.
Uluslar
da O'nun adına ümit bağlayacak." (Matta
12:15-21)
Burada
da itirazımız yoktur ki! (Lütfen
soru 51 bkz.). "Mesih İnancı"nın
temellerinden biri İsa'nın, Yeşaya peygamber
aracılığıyla vaadedilen "Rab'bin Kulu"
yani "Mesih" olduğudur! Yalnız
ricamız şudur: Kutsal Kitap gerçeğini araştıran
kişi Yeşaya'da yazılanlara başvururken dürüstçe,
bu kısmının tümüne baksın. Çünkü Yeşaya
kitabında, Mesih'in ezeli çıkışına, çekeceği
elemlere ve bu elemlerin ardından gelecek
yüceliklere tanıklık eden aşağıdaki ilahi
sözleri okumaktayız. Lütfen bunları bir
kere dikkatle okumaya özenin:
·
Bakireden doğacak olan çocuğun adları
asıl yüceliğini gösterir:
Rab
kendisi size bir alâmet verecek; işte, kız
gebe kalacak, ve bir oğul doğuracak, ve
onun adını İmmanuel koyacak
[Immanuel 'Tanrı bizimledir' demektir] Bize
bir çocuk doğdu, bize bir oğul verildi;
ve reislik onun omuzu üzerinde olacak, ve
onun adı: Harika Öğütçü, Kadir Allah,
Ebediyet Babası, Barış Prensi çağırılacaktır.
Onu Davudun tahtı üzerinde, ve ülkesi üzerinde,
şimdiden ebede kadar hakla ve doğrulukla
pekiştirmek ve desteklemek için, reisliğinin
ve setâmetin artmasına son olmayacak. Ordular
RABBİNİN gayreti bunu yapacak (9:6-7).
·
İsrail'e Rab'bin Kendisi gelip Çoban olacak:
Siona
müjde getiren, yüksek dağa çık; Yeruşalime
müjde getiren, sesini kuvvetle yükselt;
yükselt, korkma; Yahuda şehirlerine de:
İşte, Allahınız! İşte, RAB Yehova
yiğit gibi gelecek, ve kendisi
için bazusu saltanat sürecek; işte, ücreti
kendisiyle beraberdir, ve mükâfatı kendi
önündedir. Sürüsünü çoban gibi güdecek,
kolu ile kuzuları toplayacak, ve bağrında
taşıyacak, ve emzikli olanları yavaş güdecek
(40:9-11).
·
İlk ve Son olup dünyaları yaratan,
Rab ile O'nun Ruhu tarafından gönderilendir:
Ey
Yakub, ve çağırdığım İsrail, beni dinle:
Ben oyum; ilk benim, Son da benim.
Evet, yerin temelini benim elim koydu, ve
gökleri sağ elim yaydı; ben onları çağırınca,
birlikte dikilip dururlar... Bana yaklaşın,
bunu dinleyin: Başlangıçtan berı gizlice
söylemedim; vaki olduğu zamandan beri ben
oradayım; ve şimdi Rab Yehova ve onun Ruhu
beni gönderdi (48:12-16).
·
Mesih önce İsrail tarafından hor görülecek,
sonra bütün uluslara ışık olacak:
Yakub
sıptlarını yeniden yerlerine dikmek, ve
İsrailin esirgenmiş olanlarını geri getirmek
için bana kul olman bir şey değildir; seni
Milletlere de ışık olarak vereceğim ki,
yerin ucuna kadar benim kurtarışım olasın.
İnsanın hor gördüğü, milletin nefret ettiği,
hükümdarların kölesi olan adama İsrailin
Kurtarıcısı ve Kuddûsu Rab şöyle diyor:
Sadık olan Rabden, seni seçmiş olan İsrailin
Kuddûsunden ötürü krallar görüp ayağa kalkacaklar;
reisler görecekler, ve secde edecekler (49:6-7).
·
Mesih günahlarımıza karşılık ölüp dirilecek
HABERİMİZE
kim inandı? ve RABBİN bazusu kime izhar
olundu? çünkü onun önünde körpe fidan gibi,
ve kurak yerden kök sürgünü gibi çıktı;
ne biçimi ve ne de güzelliği vardı; gösterişi
de yoktu ki, kendisine bakınca gönlümüz
onu çeksin. Hor görüldü, ve insanlar tarafından
bırakıldı; acıları tanımış, elemler adamı;
ve insanların kendisinden yüzlerini örttükleri
bir adam gibi hor görüldü, ve biz onu saymadık.
Gerçek
acılarımızı o taşıdı, elemIerimizi o yüklendi;
gerçek biz sandık ki, o cezaya uğradı, Allah
tarafından vuruldu, ve alçaltıldı. Fakat
günahlarımızdan ötürü o yaralandı, fesatlarımızdan
ötürü o zedelendi; selâmetimiz için olan
ceza onun üzerine indi; ve onun bereleriyle
biz şifa bulduk. Hepimiz koyunlar gibi yolu
şaşırdık; her birimiz kendi yoluna döndü;
ve RAB hepimizin fesadını onun üzerine koydu.
Ona
kötü muamele ettiler, fakat alçaltıldığı
zaman ağzını açmadı; boğazlanmağa götürülen
kuzu gibi, ve kırkıcılar önünde dilsiz duran
koyun gibi, ağzını açmadı. Gaddarlıkla hükmolunarak
kaldırıldı; onun zamanında yaşıyanlar arasında
kim düşündü ki, diriler diyarından kesilip
alınması kavmımın günahından ötürü idi?
vuruş ise, kavm içindi. Ve haksızlık etmediği,
ve ağzında hile bulunmadığı halde, kabrini
kötülerin yanında yaptılar, ve ölümünde
zengin adamla beraberdi.
Fakat
onu ezmek RABBE hoş göründü; onu eleme düşürdü;
onun canı günah takdimesi edilince, zürriyetini
görecek, ömrünün günlerıni uzatacak, ve
RABBİN muradı onun elinde ileri gidecek.
Canının emeği semeresini görecek, ve doyacak;
salih kulum bir çoklarını kendi bilgisi
ile salih kılacak; ve fesatlarını kendisi
yüklenecek.
Bundan
dolayı büyüklerle beraber ona pay vereceğim,
ve çapul malını zorlularla beraber paylaşacak;
çünkü canını ölüme döktü, ve günahkârlarla
sayıldı; çoğunun suçunu da o taşıdı, ve
günahkârlar için şefaat etti (53:1-12).
Bu
ayetleri önyargısızca okuyan herkes, "Rab'bin
Kulu" olan Mesih'in sadece bir peygamber
olmadığına kanaat getirecektir.
Son
olarak Sayın Yüksel'in alıntı yaptığı Kuran'daki
İsa'yla ilgili ayete dikkat edelim. Orada
okuduğumuz "sadece Allah'ın peygamberidir"
ifadesiyle birlikte İsa'ya üç unvan verilmektedir:
"Meryem
Oğlu İsa
(1)
Mesih... Meryem'e ulaştırdığı
(2)
[Allah'ın] Kelimesi ve
(3)
Kendinden bir Ruhtur"
(Nisâ/4:171).
Kuran'da
bu üç unvan İsa'dan başka hiçbir peygambere
verilmemiştir. Ayrıca Kutsal Kitap'ta bu
üç unvan, bir peygamberden çok üstün kavramları
içermektedir.
(1)
"Al-Masih" veya
"Mesih" hakkında
Tevrat'tan başlayarak bütün peygamberler,
gelecek olan "Meshedilmiş Olan"
veya "Seçilmiş Olan" anlamına
gelen "Mesih" ile ilgili tanıklıkta
bulunuyor. Bu unvan "Tanrı'nın Oğlu"
ve "Aradığınız Rab" unvanlarına
denk düşmektedir. Örneğin Hz. Davut'un ikinci
Mezmurunda şöyle yazılıdır:
"Dünyanın
kralları kalkıyor, Ve hükümdarlar RABBE
karşı ve Mesihine karşı, birbiriyle
öğütleşiyorlar... Fermanı ilân edeceğim;
RAB bana dedi: Sen benim oğlumsun;
Ben seni bugün tevlit ettim. İste
benden, ve miras olarak sana milletleri,
Mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim.
Onları demir çomakla kıracaksın; Bir çömlekçi
kabı gibi onları parçalayacaksın. Ve şimdi,
ey krallar, artık aklınızı başınıza alın;
Ey dünya hâkimleri, ibret alın. RABBE korku
ile kulluk edin, Ve titreyerek mesrur olun.
Oğlu öpün ki, hiddet etmesin,
siz de yolda yok olmayasınız, Çünkü birazdan
hiddeti alevlenir. Bütün ona sığınanlar
ne mutludur!" (Mezmur 2:2, 7-12)
Aynı
şekilde "İşte, habercimi gönderiyorum,
ve önümde yol hazırlıyacak; ve aradığınız
RAB kendi mabedine ansızın gelecektir"
(Malaki 3:1) diye yazan ayet, hem Hz. Yahya'yla
hem de Rab olan Mesih'le ilgili önceden
tanıklık etmektedir.
(2)
"Kalimatullah" (Kelamullah)
veya "Allah'ın Sözü"
- İncil'de Tanrı'nın Sözü Mesih'in yüce
bir unvanıdır: Ezeli varlığını açıklarken
şöyle yazılır: "Başlangıçta Söz vardı.
Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.
Başlangıçta O, Tanrı'yla birlikteydi"
(Yuhanna 1:1-2). Dünyayı yargılamak üzere
ikinci gelişi de şöyle açıklanır: "Bundan
sonra göğün açılmış olduğunu ve orada beyaz
bir atın durduğunu gördüm. Ata binmiş olanın
adı Sadık ve Gerçek'tir. Adaletle yargılar...Gözleri
alev alev yanan ateşe benzer. Başında çok
sayıda taç vardır ve üzerinde kendisinden
başka kimsenin bilmediği bir ad yazılmıştır...'Tanrı'nın
Sözü' adıyla anılır...Kaftanı ve kalçası
üzerinde, 'krallarin Kralı ve rablerın Rabbı'
diye yazılmış bir adı vardı" (Esinleme
19:11-16).
(3)
"Ruhun minhu" veya "Allah
tarafından bir Ruh" - İslam âleminde
genellikle "Ruhullah" olarak bilinir
- İncil'de ölümden dirilmiş olan Mesih'in,
Hz. Âdem ilk yaradılışın başı olduğu gibi,
yeni bir yaradılışın başı olup yaşam veren
bir ruh olduğu açıklanır: "Şöyle yazılmıştır:
'İlk insan Ådem, yaşayan bir can oldu.'
Son Âdem ise yaşam veren bir ruh
oldu. Önce ruhsal olan değil, doğal
olan geldi. Ruhsal olan sonra geldi. İlk
adam yerden, yani topraktandır. İkinci
adam [Mesih] göktendir" (I.
Korintliler 15:45-47).
Bu
örneklerden apaçıktır ki "Al-Masih",
"Kalimatullah" ve "Ruhun
minhu" diye tanınan kişi, her hangi
bir peygamberden çok çok üstündür. Bu yüzden
Kuran'ın bu ayeti büyük bir çelişki yaratmaktadır.