23 Nisan 2016 Cumartesi

51. "İsa Hıristyanların inandığı gibi Rab olsa idi..." (Markos 10:18; 13:32; Yuhanna 1:18)

51. "İsa Hıristyanların inandığı gibi Rab olsa idi..." (Markos 10:18; 13:32; Yuhanna 1:18)

Bizce eğer Sayın Yüksel İncil'e böyle başvuracaksa o zaman İncil'deki kavramları biraz da olsa bilmek zorundadır. Onun başvurduğu üç ayet, çok derin fakat aynı zamanda açık bir gerçeğe değinmektedir. O da, İsa Mesih'in ikili benliğidir. Yani Mesih hem %100 Tanrı özüne sahip, hem de %100 insan özüne sahiptir. Tanrı'nın Oğlu olarak ezelden beri sahip olduğu tam Tanrılığına, Meryem'in oğlu olarak doğduğu zaman tam insanlığı ekledi. Böylece de Tanrı ile insanlar arasında tek Aracı oldu (Bkz. I. Timoteyus 2:5). İncil bu yüce olayı şöyle özetler: 

"Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde, Tanrı'ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama yüceliğinden soyunarak kul özünü aldı ve insan benzeyişinde doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme, çarmıh üzerinde ölüme bile boyun eğip kendini alçalttı" (Filipililer 2:6-8).

İşte bu, görünüşte var olan "çelişkiler" aslında hiç çelişki değildirler. Kimi ayetler Mesih'e "Tanrı özü" açısından kimi ise O'nun "kul özü" açısından bakmaktadırlar. Ancak Mesih'in taşımakta olduğu bu iki nitelikten birini unuttuğunuzda size öyle görünebilir. Şimdi Sayın Yüksel'in verdiği ayetlere gelelim:

1)"İsa yola çıkarken, biri koşarak yanına geldi. Önünde diz çöküp O'na, "İyi öğretmenim, sonsuz yaşama kavuşmak için ne yapmalıyım?" diye sordu. İsa ona, "Bana neden iyi diyorsun?" dedi. "İyi olan tek biri var, O da Tanrı'dır." (Markos 10:18) Bu ifadeyi okurken vurgu çok önemlidir, çünkü İsa "BANA neden iyi diyorsun?" değil, "Bana NEDEN iyi diyorsun?" diye soruyordu. Yani adam İsa'ya "İyi öğretmenim" olarak seslendi. Fakat İsa'nın gerçekten kim olduğunu hiç bilmiyordu. Adam'a "iyi" sıfatının aslında ancak Tanrı'ya ait olduğunu açıklıyordu. Kendisinin iyi olmadığını söylemiyordu ki! İncil'in başka yerlerinde İsa şöyle söylemektedir: "İyi Çoban Ben'im" (Yuhanna 10:11). Hz. Davut, Zebur diye bilinen Mezmurlar'ında diyor ki: "RAB çobanımdır; benim eksiğim olmaz." (Mezmur 23:1). Tevrat'ta da şöyle yazılıdır: "Yeruşalime müjde getiren, sesini kuvvetle yükselt; yükselt, korkma; Yahuda şehirlerine de: İşte, Allahınız! İşte, RAB Yehova yiğit gibi gelecek,...Sürüsünü çoban gibi güdecek, kolu ile kuzuları toplayacak, ve bağrında taşıyacak, ve emzikli olanları yavaş güdecek" (Yeşaya 40:10-11). İsa, Yeruşalim'e gelecek "İyi Çoban" olan Rab'bin kendisiydi. 

2)"O Gün ve o saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez." (Markos 13:32)
İsa burada "İnsanoğlu'nun bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geleceği" günden bahsediyordu. Markos İncili özellikle Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'i Rab'bin Kulu olarak tanıtmaktadır (Bkz. İncil mi İnciller mi?). Ve İsa'nın kendisi söylediği gibi "kul efendisinin ne yaptığını bilmez" (Yuhanna 15:15). Oğul kul özünü aldığı zaman yüceliğinden soyundu, sahip olduğu birçok hakkı kullanmamaya, bildiği birçok şeyi bilmemeye karar verdi.

3)"Tanrı'yı hiçbir zaman, hiç kimse görmemiştir. O'nu, Baba'nın bağrında bulunan ve kendisi Tanrı olan biricik Oğul tanıttı."
(Yuhanna 1:18)
Soru şöyledir: Eğer İsa insanlar tarafından görülmüşse, ve Tanrı hiçbir zaman insan tarafından görülmemişse, İsa nasıl Tanrı olabilir? Oğul veya Söz, ancak insan bedenine büründüğü için insanca görüldü. Bir kez daha İncil'in sözleriyle açıklayalım: "Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez ve çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da her şeyin mirasçısı olarak belirlediği ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğluyla bize seslenmiştir. Oğul, Tanrı'nın yüceliğinin parıltısı ve O'nun varlığının öz görünümüdür" (İbraniler 1:1-3).

Sayın Yüksel'in bu soruya eklediği son cümleyi cevaplamak gerekirse ki herhalde ciddi olarak sorulmadı, kendisine aynen kendi sorduğu soru gibi saçma bir şey soralım. Eğer bir kişinin bedeni sakatsa ruhunun da sakat olması gereklidir mi diyelim? Yine de kişide beden ve ruh olduğu halde kişi tek değil midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder