4 Mayıs 2021 Salı

ETKİLİ VE GEREKLİ AZAR

ETKİLİ VE GEREKLİ AZAR

“Ama İsa Petrus’a dönüp, “Çekil önümden, Şeytan!” dedi, “Bana engel oluyorsun. Düşüncelerin Tanrı’ya değil, insana özgüdür.” (Matta 16:23)


Rab’bin geri adım atacağını düşünmek imkansızdır. Birisine yardım etmek ya da kendi işini yapmak söz konusu olduğunda Rab bunu mutlaka yapar. Ancak İsa’nın Petrus’u azarlaması bize geri dönüp yanlış olan bir şeyi düzeltmemiz gereken durumlar olacağını öğretir. Söz doğru kişilerin iman gereği olmadıkça geri adım atmayacaklarını söylemiştir. Eğer bir gün söylediğiniz bir sözde ya da verdiğiniz uygunsuz bir kararda aşırıya kaçtığınızı fark ederseniz, bir kişi için kefil olmuş olsanız bile geri dönüp hatanızı düzeltmekte tereddüt etmeyin. Hayatımız boyunca borçlu olmaktansa sonradan bir şeyden soğumak daha iyidir.

Petrus önce aydınlanmış, fakat sonra azarlanmıştı. Rab ona çok özel bir sırrı açıklamıştı çünkü kimse İsa’nın kim olduğunu bilmiyordu. Öğrencilerine insanların kendisi hakkında ne söylediğini sorduğunda Rab, Petrus’tan “sen yaşayan Rab’bin oğlu Mesih’sin” cevabını almıştı (a. 16). İsa bunun üzerine balıkçı Petrus’a bu sırrı açıklayanın insan olmadığını söylemişti (a. 17-18).

Burada verilen ders şu ki Rab’bin kulları da şeytan tarafından kullanılmaya müsaittir. Hatta düşmanın isteğinin kontrolü altında olduğumuz karanlığın egemenliğinden alınmış olmamıza rağmen, Kutsal Ruh ile doldurulmuş olmamıza rağmen, hala aldığımız esinlerin kaynağına dikkat etmezsek düşmanın istediğini söyleyebilir ya da yapabiliriz. Petrus İsa’ya başına geleceklerle ilgili bir tavsiye verince Rab onu azarlamıştı.

İsa elçiyi azarladı çünkü bu ona bir hakaretti. Biz de Rab’bin işinde işlediğimiz tüm suçların şeytanın esiniyle olduğunu anlayabiliriz. Yalanlar, sadakatsizlik, yanlışlar, tüm bunlar düşmandan gelir. Düşmandan sakınmanın en iyi yolu Rab’bin isteğini Sözünde açıkladığına göre yapmaktır.

Bir insanın şeytan tarafından kullanıldığının işaretlerinden biri de bu kişinin Rab’bin planına karşı bir şeye onay vermesi ya da onu tavsiye etmesidir. Kilise Konstantin’in fermanından sonra böyle bir şey yapmıştı. Kilisenin gidişatı Rab’bin çağrısını almamış ve yeniden doğmamış insanların kontrolü altına girmişti. Rab’bin halkının yaşadığı acıların intikamını almak için dünyasal güç kullanmaya karar verdiler, birçok farklı öğreti uydurdular, akıl almaz seçimler yaptılar ve hem Rab’bi, hem de onun Kutsallığına utanç getirdiler.

Kısacası insanın Rab’bin işine aykırı olarak yaptığı her şeyin esini şeytandan gelir. Düşmandan ne gelirse gelsin, bunlar ne kadar faydalı görünürse görünsün, her zaman son derece zararlı olacaklardır. Egemenlikle ilgili yalnızca Rab’den gelen şeyler kabul edilmelidir.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder