22.
"Tanrı'nın burnundan duman yükseldi
mi?"
Burnundan
duman yükseldi, Ağzından ateş yiyip bitirdi;
Ondan közler tutuştular.(II. Samuel
22:9)
Ben
de onlara bir aslan gibiyim; kaplan gibi
yolun yanında bekleyeceğim (Hoşea
13:7)
Yine
bu da bizi şaşırtan itirazlardan biridir.
Çünkü burada da, insanbiçimci dil kullanımının
bir başka örneğini görüyoruz (bakınız sayfa
158-159). Bu soruya yanıt olarak söyleyebileceğimiz
iki şey vardır;
a)
Daha önce de söylediğimiz gibi, Kuran da
insanbiçimci dil kullanır. "Allah'ın
yüzü" terimini çok kullanır (örneğin
Rahmân/55:27). Eğer Allah'ın gerçekten bir
yüzü varsa, bu neye benzer? Kuran aynı zamanda
bize Allah'ın "gözetim"inden (Arapça:
"nezâret") söz eder (Bkz. Hûd/11:37;
Tûr/52:48; Kâmer/54:14). Buradan hareket
edip O'nun gözlerinin ne renk olduklarını
soralım mı? Tabii ki bu soru bizim yanıtladığımız
soru kadar saçma bir sorudur.
b)
Kutsal Kitap bize Tanrı'nın Kendisinin
sorduğu, "Beni kime benzeteceksiniz
ki, ben ona eşit olayım?" (Yeşaya 40:25),
ve "Beni kime benzeteceksiniz ki kıyaslanabilinelim?"
sorularını sorar. Tanrı hiç kimseyle ve
hiçbir şeyle kıyaslanmaz. Tanrı'yı anlamamıza
yardımcı olmak amacıyla insansal terimler
kullanıldığında bu dilin harfi harfine algılanması
beklenmemektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder