23 Nisan 2016 Cumartesi

47. "İncil'deki katmalar ve çıkartmalar..."

47. "İncil'deki katmalar ve çıkartmalar..."

Matta 17:21; 18:11; 23:14;
Markos 7:16; 9:44-46; 11:26; 15:28; 16:9-20;
Luka 17:36; 23:17;
Yuhanna 5:4; 8:11; 9:35;
Elçilerin İşleri 8:37; 15:34; 24:7; 28:29;
Sayın Yüksel, yukarıdaki örneklerin İncil'in değiştirildiği hakkındaki suçlamasını desteklediğini iddia etmektedir. II. Bölümde bu suçlamaya yanıt vermiştik (s. 76-88), ama yanıtımızı genişletmemiz yararlı olabilir. Mesih İnanlı bilginler yukarıdaki ayetlerin hepsini ve bu tür "farklılıkları" dikkatle etüt etmişlerdir. Tabii ki burada, İncil'in binlerce dile yapılan çok sayıda çevirisinden söz etmiyoruz. Günümüzde etüt edilmeye açık olan antik Yunan elyazmalarının güvenilirliğini dikkate alıyoruz.
İlk önce, "antik kayıtların insanı şaşırtan biçimde aynı oluşunu" hatırlamalıyız.11 "Metinsel tartışma, İncil'in sözlerinin binde birini bile etkilemez. Dahası, şu ya da bu metnin okunmasıyla hiçbir yerleşmiş öğreti şüpheyle sorgulanamaz."12 İncil'e sağlam bir güvenle yaklaşabiliriz.
Ancak, soru hâlâ var olmaya devam etmektedir: Farklı Yunanca elyazmalarındaki yüzlerce küçük farklılığı nasıl açıklayabiliriz? Bu "çelişkiler", değişik sözler, tabirler ve iki paragraftan oluşur, ki bunlar (1) bazı elyazmalarında var, bazılarında yoktur, ya da (2) farklı elyazmalarında bazı şekillerde farklılık gösterirler.
Aşağıdaki noktalar tatmin edici bir yanıt sağlarlar. Hiç olmazsa Kutsal Kitap'a, "insan sözü olarak değil, gerçekte olduğu gibi Tanrı sözü olarak" (I. Sel. 2:13) yaklaşanlar için böyle olmalıdır. Rab'bin söylediği şu söz çok anlamlıdır, "Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretişin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir" (Yuh. 7:17).
1.Orijinal Kutsal Kitap ayetleri "Tanrı esinidir" (II. Tim. 3:16) ve bu yüzden içlerinde hiç bir hata ve eksik yoktur. "Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insanın isteğinden kaynaklanmadı. İnsanlar Kutsal Ruh'ça yönetilerek Tanrı'nın sözlerini ilettiler" (II Pet. 1:21). Bu dökümanlar şüphesiz nispeten narin papirüs tomarları ya da yapraklarına yazılmışlar (o zaman kağıt olarak kullanılan madde), ve nispeten erken bir zaman içinde kaybolmuşlardı.
2.İnanlılar bu orijinal yazıları bundan sonraki dört yüzyıl boyunca elle papirüse, sonra da parşömen kağıda geçirmişlerdir. Bu kopyalar Roma İmparatorluğunun çeşitli yerlerine yayılmışlardır. Böylesine uzun dökümanların elle yazılması yorucu bir iştir ve bazı yanlışlıklar kaçınılmazdır. Bunları kopya edenler birbirlerine benzeyen harfleri karıştırabilirler, yerlerini değiştirebilirler, ya da aralarındaki metni atlayarak tekrar edilen bir sözcükten ötekine geçebilirler. Kopya etmekte olduğu elyazmasının kenarındaki bir yazıyı metnin bir kısmı olarak metne dahil etmiş olabilirler. İyi niyetli bir yazıcı elyazmasına gramerini ya da anlamadığı bir noktayı "düzelterek" kasıtlı değişiklikler ekleyebilir. Sonuç olarak, kopya etme işlemi büyük bir dikkat ve saygıyla yapıldığı halde, bu elle kopya edilen elyazmalarında çok sayıda küçük çelişkiler bulmaktayız. Bu yazıcılar, yaptıkları işin kutsallığının ve Sayın Yüksel tarafından aktarılan Esinleme 22:18-19 ayetleri gibi, Tanrı'nın sözünü değiştirip bozmak hakkındaki Kutsal Kitap uyarılarının farkındaydılar.
3.Elimizde ne vardır? "Matbaa makinesi 15'inci yüzyıla kadar keşfedilmediği için Yunanca İncil'in metni bize çeşitli elyazmalarıyla erişmiştir."13 Bunlar Avrupa, Kuzey Afrika, ve Orta Doğunun her tarafından toplanmışlardır. "İncil'in metni için elyazmasal kanıtlar herhangi bir antik eserinkinden çok çok daha boldur...Yunanca metnin tamamı ya da parçalarının, hemen hemen beş bin elyazması vardır...Latincede sekiz bin elyazması vardır, ve ek olarak diğer antik çevirilerden de bin tane vardır. Bu elyazmaları arasında, orijinalden bir yüzyıldan fazla kadar bile olmadan, İncil'in çok büyük parçalarını içeren, ve İncil'in kitaplarının orijinal olarak yazılmasından üç yüzyıl içinde kopya edilen (iki tane neredeyse tamam İncil nüshası dahil) elli ya da daha çok elyazması vardır."14
4.Bu belgelerden, orijinallerinde tam tamına ne yazılmış olduğunu çok yakın bir şekilde anlayabiliriz. Süreç, başkanın konuşmasının tam metninin ne olduğunu anlamak için odadaki gazeteciler grubunun aldıkları notları kıyaslama işine benzer. Bir gazetecinin yazamadığı ya da yanlış yazdığı bir şey diğerlerinin notlarından anlaşılabilir. "Orijinaline olabileceği kadar yaklaşmak için çeşitli elyazmalarının kopyalarının etüdü, ve onların her birinin değerini belirleme, Metinsel Eleştiri bilimini oluşturur."15 Üzerlerinde gerçek bir soru işareti olan bölümler çok çok azdır.
Sonuç olarak, söz konusu çelişkilerin hemen hemen hiçbir istisna olmaksızın Kutsal Kitap ayetlerinin elle kopya edilmesinin sonucu olan küçük hatalar olduklarını söyleyebiliriz. Kutsal bir Tanrı'nın önündeki dürüstlük, bunların hiçbirinin gözardı edilmemesini gerektirir. Yine de, binlerce elyazmasının dikkatle incelenmesi, günümüzde çeviride kullanılan Yunanca metnin esinlendirilmiş orijinaline çok çok yakın olduğunu kanıtlar. Sonuç olarak bu, "Kutsal Kitap ayetlerinin gerçek olduğunun kanıtını kuvvetlendirmiştir ve gerçek bir dürüstlükle elimizde Tanrı'nın gerçek Sözü olduğundan emin olabiliriz."16
Bundan öte araştırma için metnin günümüze gelişi hakkındaki nota bakınız (sayfa 138-140).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder