23 Nisan 2016 Cumartesi

55. "Peygamberlere yapılan çirkin iftiralar"

55. "Peygamberlere yapılan çirkin iftiralar"

Tekvin 9:20-26; 19:30-36; 20:2-11; 26:6-10; 27:19-36; 29:16-30; 31:19-35
Çıkış 32:1-6;
Yuhanna 2:1-4;
Galatyalılar 3:14)
Bu soruya da daha önce cevapladık (Bkz. s. 98-101). Kutsal Kitap'ta bulunan en önemli ve acı gerçeklerden biri herkesin günah işlediği ve Allah'ın yüceliğinden yoksun kaldığı gerçeğidir (Bkz. Romalılar 3:23). Hz. Süleyman şöyle dedi: "suç etmeyen adam yoktur" (I. Krallar 8:46). İlk atamız Âdem'den bugüne kadar dünya tarihinde günah işlememiş olan kimse yoktur. Bu gerçek bütün peygamberleri de içermektedir. Tüm insanlıkta tek bir istisna vardır. O da İsa Mesih'tir. O'nun hakkında Kutsal Yazıların değişmez tanıklığı şöyledir:
"O günah işlemedi, ağzından hileli bir söz çıkmadı" (Yeşaya 53:9)
"Günahı bilmeyen Mesih" (II. Korintliler 5:21)
"Kutsal, suçsuz, lekesiz, günahkârlardan ayrılmış" (İbraniler 7:26)
"Kendisinde günah olmadığını biliyoruz" (I. Yuhanna 3:5)
Bütün insanoğulları arasında yalnız İsa "hanginiz bana günahlı olduğumu kanıtlayabilir?" diye meydan okuyabilendir (Yuhanna 8:46). Sayın Yüksel'in "Hz. İsa Mesih'in lanetli olduğu iftirası" olarak tanımladığı olay, aslında İncil sırrının odak noktasıdır! O neden lanetli oldu? İncil'in şu sözleriyle açıklayalım: "Mesih bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak, doğru olmayanlar uğruna, günahlara kurban olarak ilk ve son kez öldü" (I. Petrus 3:18). Ya da şu sözleriyle: "Tanrı, Mesih sayesinde kendisinin doğruluğu olalım diye, günahı bilmeyen Mesih'i bizim için günah yaptı!" (II. Korintliler 5:21). Sonuç olarak bu söz, Mesih'e yapılan bir iftira değildir. Ama şüphesiz her insanı suçlayan acı bir gerçektir.
Kutsal Kitap çok gerçekçidir. Günahlı halimizi açık açık ortaya koyuyor. Allah'a inananlar ve hatta peygamberler arasında bile günah işlendiği zaman olup bitenler, onlar gibi suç işlemememiz için bize ibret olsun diye Kutsal Kitap'ta yazıldı.
Kutsal Kitap, günahlarını ortaya koyduğu inanlıları aynı zamanda bize iman örnekleri olarak da göstermektedir. Bu nasıl olabilir? Burada çok önemli bir ilke var: Tanrı'nın, kişiyi bir alanda onaylaması, onu her alanda onayladığı anlamına gelmez. Örneğin, Kutsal Kitap'a göre Tanrı, kendisine iman ettiği için İbrahim'i aklanmış saydı (Tekvin 15:6). Fakat bu, Tanrı'nın İbrahim'in yalan söylemesini onayladığı anlamına gelmez! Hepimizin olduğu gibi İbrahim'in de günahlarından arındırılması gerekiyordu. İbrahim, Tanrı'nın saptadığı "imanla aklanma" yolunun en büyük örneğidir. Nuh, İshak, Yakup, Davut ve diğer peygamberler birer iman örneğidirler. "Atalarımız imanla Tanrı'nın beğenisini kazandılar... bu kişilerin hepsi, ölünceye dek imandan ayrılmadılar. Vaadedilenlere kavuşamamış, ama bunları uzaktan görüp selamlamış olarak yeryüzünde yabancılar ve konuklar olduklarını açıkça gösteriyorlar" (İbraniler 11:2, 13).
Gerçek şudur ki peygamberlerin hepsi Tanrı'nın Mesih'te gerçekleştireceğine söz verdiği o vaade ümit bağladılar. Doğru ve iman dolu yaşamlar sürdürdükleri halde hepsi günah işledi ve Tanrı'nın merhametine sığınmak zorunda kaldılar. Aslında inanlı kişi Tanrı'ya ne kadar yaklaşırsa kendini o kadar murdar ve günahlı hisseder.
Bu yüzden Kutsal Kitap'ta Tanrı'nın kullanmaya razı olduğu peygamberlerin işledikleri suçları bulmak bizi şaşırtmamalıdır. Daha esaslı bir sorun var: Peygamberler bir yana biz kendimizi günahlı görüyor muyuz? Ölümcül olan günah hastalığından kurtulmak için ilk önce "Doktor"un koyduğu teşhisi kabul etmek gerektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder