23 Nisan 2016 Cumartesi

Zeitgeist Belgeseli'ne hristiyanlardan cevap 1

Zeitgeist Belgeseli'ne Hristiyanlardan Cevap

 Bu soru özellikle şu an internette çok popüler olan, Yeni Dünya Düzeni ve Illuminati ile ilgili olan "Zeitgeist" belgeselinden sonra daha çok sorulmaya başladı. Film, 30 dakikayı İncil'e ve Hristiyanlık'a saldırmakla ve özellikle de İncil'de anlatılan İsa'nın yaşam hikayesinin Mısır tanrısı Horus, Krisna, Mitras, Dionysus ve diğer Pagan tanrılarının yaşam hikayelerinin bir kopyasından baska bir şey olmadığı iddiası üzerinde durarak harcıyor.

Buna ek olarak da Da Vinci Şifresi'nin (Şu ana kadar yazılmış en Hristiyanlık karşıtı kitaplardan biri) yazarı Dan Brown, "Hristiyanlık'la ilgili olan hiçbir şey orjinal değildir" derken yukarıda bahsedilen mitolojik figürlerin İncil'deki İsa ile ilgili bölümlerin temelini oluşturduğunu iddia ediyor.

Okumakta olduğunuz bu makale yukarıda bahsedilen iddiaların sağlam kanıtlara dayanmadığını göstermekle kalmayıp aynı iddiaların Dan Brown, "Zeitgeist" belgeseli ve diğerlerinin hizmet ettiği daha büyük bir amacı da gözler önüne serecektir.

"İsa Horus'un kopyası mıydı?"

Zeitgeist filmi İsa'nın "kopya" olduğunu kanıtlamak için Horus ile ilgili birçok iddia ortaya atıyor. Fakat bakalım gerçek Mısır mitolojisi ne diyecek?

"Horus 25 Aralık'ta doğmuştu"

Eski Mısır mitolojisine bakılırsa, Horus’un doğum günü Khoiak sezonunda kutlanırdı. Bu sezon, Ekim ve Kasım aylarına denk gelirdi. Aralık'ın 25'ine değil. Bunu da geçtik, 25 Aralık İncil'de asla İsa'nın doğum günü olarak geçmez, İsa'nın hayatıyla da bir bağlantısı yoktur. Yani, bu iddianın hiçbir temeli yoktur.

"Horus bir bakireden doğmuştu"

Horus'un doğumuna ilişkin 2 iddia var. Bunların en meşhuru ise Horus'un öldürülmüş Osiris'in ardından dul kalan İsis tarafından (ki kendisi bir bakire değildir) doğurulmuş olduğudur. İsis, büyü yoluyla Osiris'in beden parçalarını toplamış ve penisiyle hamile kalmıştır. Bunun bir bakireden doğum değil, bir cinsel birleşmeyi belirttiği çok açıktır. Bu olayların anlatıldığı "Hymn to Osiris" şunu da anlatır: "[İsis] kalbi dinlenmekte olan onun işe yaramaz parçalarını diriltti [penis] , onun özünden cekti, [DNA materyali], ve bir çocuk yarattı [Horus]."

"Yeni Kurtarıcı'ya Tapmak için 3 Bilge Adam Geldi"

Bu iddia için belgeselde kaynak belirtilmemiş. Buna ek olarak İncil, İsa'yı ziyarete gelenin "üç bilge adam" olduğunu söylemez. Gelen adamların sayısını da söylemez. Ayrıca gelen adamlar İsa'yı ziyarete yemlikte gelmemişlerdi. O daha yeni yürümeye başlamış bir çocukken, ailesinin evini ziyaret ettiler.

"Horus 12 yaşında bir çocukken inanılmaz bir öğretmendi"

Film bu iddiayı doğrulayan hiçbir Yeni Antlaşma öncesi kaynak gösteremiyor.

"Horus'un 12 havarisi vardı"

Tarihçi Glen Miller şöyle yazıyor: "Benim tarihi metinler üzerine yaptığım araştırma bunu doğrulamıyor. 4 Havari hakkında kaynaklar bulabiliyorum – Yarı tanrı da denen HERU-SHEMSU ("Horus'un Takipçileri") [GOE:1.491]. 16 insan takipçiye ait referanslar da bulabiliyorum, ve sayısı bulunmayan, adı mesniu/mesnitu olan, Horus'a birçok savaşta eşlik etmiş bir grup takipçiye ilişkin de kaynak bulabiliyorum. [GOE:1.84deki HERU-SHEMSU ile alakası da olabilmesine rağmen]. Ama Horus'un 12 havarisine ilişkin hiçbir yerde bir şey bulamıyorum." Buna ek olarak 12 Zodyak'ın Horus'un Havarileri olduğunu iddia edenler de var. Eğer olay bu bile olsa bunlar Horus'un hayatını kaleme alan ve onu öğreten gerçek insanlar değiller. Bu diğer bir yanlış ve boş iddia.

"Horus çarmıha gerilmiş, ölmüş, gömülmüş ve üç gün sonra dirilmiştir"


Hiçbir tarihi Mısır kaynağında bu iddia geçmiyor. Buna ek olarak, çarmıha gerilme Horus mitinden binlerce yıl sonra Roma İmparatorluğu tarafından icat edilmiş olan bir idam yöntemiydi. Ayrıca İsa'nın çarmıha gerilmesiyle ilgili olarak yaşadığı yüzyıla ilişkin binlerce belge mevcut .

Eğer Zeitgeist belgeselinin nasıl bu kadar dayanaksız ve mantıksız iddiaları ortaya atabildiğini soruyorsaniz; "Skeptic's Fallacy" adlı kitaptan yararlanıyorlar diyebiliriz: kısaca, İncil'in güvenilirliğine saldırmak amacıyla bu kitabın tamamen güvenilir olduğu farz edilmiş. Zeitgeist'in yaratıcıları izleyicilerin çoğunun araştırma yapmayıp, söylenen her şeyi gerçek olarak alacaklarını biliyorlardı. (tıpkı Dan Brown'un Da Vinci Şifresi'nde yaptığı gibi). Eğer gerçekten zaman harcanılırsa, bu belgeselin iddialarının çoğunun, yazarı Acharya S. olan "The Christ Conspiracy" adlı kitaptan aldığını da göreceklerdir.

"İsa, Mitras'ın kopyası mıydı?"


Zeitgeist tıpkı şüphecilerin yaptığı gibi milattan sonra 1. Ve 4. yüzyıllar arasında Roma'da yaygınlaşan İsa'nın Mitras'ın kopyası olduğu iddiası ile devam ediyor (Bu iddianın Mesih'in ölümünden sonra ve Mesih'in gelişini müjdeleyen kehanetlerden binlerce yıl sonra ortaya çıktığını da unutmayalım) Film şunları iddia ediyor:

"Mitras bir bakireden doğmuştu"

Mithras kültüyle alakalı, eski tarihe dayanan sanat eserlerinden başka hiçbir kaynak yok. (Buna karşın İsa Mesih'in doğumu yaşamı ve ölümü ile ilgili binlerce tarihi metin bulunmaktadır). Fakat tarihçilere göre; Mitras ne bir bakireden ne de bir insandan doğmuştur. Mitras bir kayadan olmadır.

"Mitras 25 Aralık'ta doğmuştur"

Bir kere daha şöylemek gerekirse, 25 Aralık tarihi İncil'de geçmez, bu nedenle de İsa ile bağdaştırılamaz. Buna ek olarak, Mitraizm'in de böyle bir iddiası hiçbir zaman olmamıştır.

"Mitras çobanlar tarafından ziyaret edilmişti"

Mitras'ın doğumuna ilişkin en eski kaynak, O'nun bir kayadan doğumu sırasında yanında bulunan ve çoban olarak gözüken 12 adam ile birlikte tasvir eden bir kayadan ibarettir (Tabii bu olay çok gariptir ki Mitras'ın doğumu insanlığın yaratılmasından önce gerçekleşmiştir (!) ). Bu kadar açık bir tutarsızlık Mitraizm araştırmalarında büyük bir kusuru gözler önüne serer, fakat Zeitgeist takımı yine bunu göz ardı etmiş. Buna ek olarak hatırlanabilir ki, bu inanç milattan sonra 4. yüzyıla dayanır, yani İncil'lerin yazılmasından ve o dönemde dünyanın bilinen her noktasına ulaştırılmasından sonrasına…

"Mitras'ın 12 havarisi vardı"

Bu iddia Mitras'ı 12 Zodyak işaretiyle sarmalanmış olarak gösteren bir oymaya dayanmaktadır. Zodyak işaretlerini havari olarak adlandırmak için hiçbir neden yok. Unutmayalım, Mitra kültünün yaygınlaşmasından önceye dayanan (Milattan sonra 1-4. yüzyıllar arasi) Mitras'ın varlığına ilişkin olarak bile hiçbir kaynak yoktur. En eski yazmalar gözlemlerini not etmiş yabancılara aittir. Yani Zeitgeist'in ortaya attığı iddiaların çoğu bir sanat eserine dayanmaktadır. İlk büyük Mitras araştırmacılarından Franz Cumont oradaki adamların sadece zodyak işaretlerini giyen sıradan insanlar olduğunu söylemiş, İsa ve Mitras'i birbirine bağlama çabasının ne kadar ileri gidebileceğini göstermiştir.

"Mitras çarmıha gerilmiş, 3 gün ölü kalmış ve dirilmiştir"

Özellikle bu iddia Hristiyanlık'ın kopya olduğunu gösterme çabalarının ne kadar saçma olduğunu gösteriyor. Mitraizm'de Mitras asla ölmez. Dünyasal görevini tamamlamış ve atlı arabasıyla göklere dönmüştür. (Ne kadar ironik, 800 yıl önce yazılmış 1. Krallar kitabında geçen peygamber Elijah'ın hikayesine ne kadar da benziyor). Mitraizm'de ne çarmıha gerilme hakkında, ne gömülme, ne de dirilme hakkında, yazılı ya da sanatsal hiçbir belge bulunmamaktadır.

Ronald Nash şöyle yazar: "Hristiyanlık'ın başlangıcının Mitraizm'e dayandığı suçlamaları birçok alanda çürütülmüştür. Mitraizm'in tanrılarına ilişkin ölüm, gömülme veya dirilme gibi iddiaları yoktu, -en azından en başlarda da- yeniden doğuşa da inanmazlardı. Richard Gordon kitabında Mitras'ın ölümünün olmadığını ve bu nedenle de dirilişinin de olmadığını yazar."

Dr. Edwin Yamauchi : "Mitraizm gizli bir din olduğundan Mitras'ın ölümüne ilişkin hiçbir şey bilmiyoruz. Elimizdeki kaynakların da hepsi taş yapılardan oluşmakla beraber hiçbir yazılı metin yok. Fakat ölüm ve dirilme ile ilgili hiçbir kaynak bilmiyorum."

Franz Cumont'un yaptığı araştırmalar Sonuçunda İsa'nın aksine Mitras'ın asla varolmadığı sonucuna ulaştığını da unutmamak gerek. Sonuç olarak temel kanıtlar ele alındığında İncil'in hiçbir açıdan Mitraizm'i temel almadığı görülüyor.

"İsa, Dionysos'un kopyası mıydı?"

Dionysos (Bakus olarak da bilinir) eski Roma ve Yunan şarap tanrısıydı. İsa'nın, Dionysos'un kopyası olmasına ilişkin en cesur iddia "The Jesus Mysteries" adlı kitapta ortaya atıldı. Bu iddialarını da Dionysos'u çarmıha gerilmiş gibi gösterdiğini söyledikleri bir madalyon ile desteklediler. Bununla birlikte Hristiyanlık'ın, İsa'nın çarmıha gerilişini Dionysus'tan kopyaladığı sonucuna vardılar. Fakat basit araştırmalar karşısında bu iddiaların yanlış olduğu ortaya konulabilmektedir.

"The Jesus Mysteries"in yazarları Timothy Freke ve Peter Gandy referans aldıkları kaynaklar yüzünden eleştirildiler:

"Tarihi kaynaklarla ilgilenirken karşımıza çıkan özellikler çok daha açıktır. 3. yüzyıldan kalma haça gerilme resimlerini baz alan yazarlar, Dionysos'un çarmıha gerildiğini ve hristiyanların bu olayı kopyaladıklarını söylemişler. Bu onların en önemli dayanağı ve bunu kitaplarının kapağına bile koymuşlar. Oysaki hiçbir pagan tanrısının çarmıha gerilmediğini gösteren daha eski kaynaklar var. Eğer bunu bilseydiniz, onların iddialarını tamamen çürütürdünüz ve tabi ki okurken de iki yazarın kitabı yazarken bu kaynaklardan haberi olmadığını düşünürdünüz. Fakat yanılıyor olurdunuz. Kitaplarında birçok kere Pagan ve Hristiyan ritüellerinin birbirine benzerliği hakkında endişe duyan Justin Martyr'den alıntı yapıyorlar. 2. yüzyıl yazarı olan Martyr yaşadığı dönem gereği çarmıha gerilirken resmedilen Pagan tanrılarını içeren resimlerden de önce yaşamış. Ve şöyle yazıyor:

[Fakat hiçbir örnekte, Jüpiter'in oğlu denenler bile, çarmıha gerilişi kopyalamamışlardır; onlar tarafından anlaşılmadığı için, onunla ilgili söylenen her sey semboliktir.] Justin Martyr ’s First Apology LV. "

Hiçbir dürüst araştırmacı, açık bir biçimde iddialarla çelişen sözleri alıntılamayı unutmaz. Peter Gandy, bu pasaj kendisine hatırlatıldığında açıklamaya çalıştı fakat neden bunu kitabına koymadığını açıklamada tamamen ve kesinlikle başarısız oldu.

Eğer yazarların Dionysos'u çarmıha gerilmiş gibi gösterdiğini söyledikleri madalyon gerçek bile olsa yapımı İsa'nın çarmıha gerilişinden 300 yıl sonraya denk geliyor. 4. yüzyıla gelindiğinde Yeni Antlaşma metinleri her yerdeydi ve Roma İmparatorluğu Hristiyanlık'ı resmi din olarak benimsemişti. Yani çarmıha geriliş hikayesi biliniyordu. Bu nedenle İsa'nın çarmıha gerilişinin 4. yüzyılda yapılmış bir madalyondan kopyalandığını düşünmek çok saçma olurdu.

"Dionysos bir bakireden doğmuştu"

Yine, bu da bu pagan tanrısını içeren mitolojiye ters düşüyor. Dionysos'un doğumuna ilişkin en yaygın iki hikaye de tanrı Zeus'u içeriyor, yani babasını. Zeus, ya ölümlu kadın Semele'yi hamile bırakıyor, ya da Persephone adlı yunan yer altı kraliçesini. İki olayda da bakireden doğum olmuyor. (Ayrıca 3000 yıl önce yazılan Eski Antlaşma'da geçen düşmüş meleklerin kadınları hamile bırakmasıyla da benzerlik gösteriyor).

"Dionsysus 25 Aralık'ta doğdu"

Yine, bu bilgi için de Hristiyanlık öncesi bir kaynak bulunmamakta. Ayrıca bu tarih, İncil'de de yer almıyor. Bazılarınca Dionisus'un suyu şaraba çevirebilmesi, İncil'e kopya edilmiş olarak görülse de (ki İsa, sadece Kana düğününde suyu şaraba dönüştürmüştür) Dionysos sarap tanrısı, İsa ise Tanrı'nın Oğlu, insanlığın kurtarıcısıydı. Burada verilen kanıtlara bakılınca da anlaşılabileceği gibi; İsa, Dionysus'un kopyası değildir.

"İsa, Krisna'nın kopyası mıydı?"

Devine Evidence blogunun da söylediği gibi:

"Hinduizm'de Krisna'nın Visna'nın 8. avatarı, Hindu üçlemesinin ikinci kısmı olduğuna inanılır. İsa ve Krisna arasındaki bütün bağlantıların izi bir 19. yüzyıl yazarı olan ve Hristiyanlık'ın Pagan mitlerinden doğduğuna inanan Kersey Graves'e kadar sürülebilir. Araştırmalarının uzmanlar tarafından yanlış ve tutarsız olduğu kanıtlanmasına rağmen, bir sürü insan, Hindu yazıtları ve İncil metinlerinin karşılaştırılmasıyla kolayca çürütülebilecek iddiaları ortaya atmaya devam ediyor."

Zeitgeist iddiaları:

"Krisna, Devaki adlı bir bakireden doğmuştur."

Krisna'nın hikayesi bu iddiayı gülünç kılıyor: Mitoloji araştırmacısı Joseph Campbell, kitabı "Occidential Mythology"de, bu hikayeyi anlatmış:

"Hindistan'da acımasız bir kral olan Kansa'nın amcası olduğu, çok sevilen kurtarıcı Krishna'nın hikayesi anlatılır. Kurtarıcının annesi Devaki, soylu bir aileden geliyordu ve zalim kralın yeğeniydi. Kız, evli olduğu sıralar kötü kalpli kral bir ses duydu, bu ses gizemli bir şekilde Devaki'nin 8. oğlunun katili olacağını öğrenmesini sağladı. Böylece Kral, O'nu ve kocası iyi yürekli ve soylu Vasudeva ile çok iyi korunan bir hapishaneye kapattırdı ve orada ilk (6) çocuklarını doğdukları anda öldürdü."

Yani Krisna'nın temel hikayesinden de anlayabileceğimiz gibi annesi ondan önce 7 cocuk doğurduğundan bir bakire olamazdı. Buna ek olarak, Yeşaya peygamber, Mesih'in bir bakireden doğacağını Mesih'ten 700 yıl, Krisna'dan ise en azından 100 yıl önce bildirmişti.

"Krisna'nın doğdugu zamanda da bölgede bebek katliamı yapılmıştı"

İncil'de de Kral Herod, Yahudi Mesih'inin doğduğunu öğrenince bölgedeki tüm erkek Yahudi bebeklerinin öldürülmesini emretmişti. Şüpheciler, bu iddianın Krisna hikayesine benzediğini söylerler fakat yukarıda da görüldüğü gibi, Krisna'nın sadece 6 kardeşi öldürülmüştür.

"Krisna öldü, 3 gün öldü kaldı ve dirildi"

Bu da diğerleri gibi Hindu mitolojisi için apaçık bir yalan. Krisna'nın ölümü çok açık bir şekilde şöyle belirtilmiştir:

"Sonra Jara adlı güçlü bir avcı, geyik avlamak isteğiyle geldi. Avcı, Krisna'nın kafasını karıştırarak, yüksek Yoga sayesinde dünyaya yayılmış şekilde bir mızrakla ayak bileğinden vurdu ve avını yakalamak için oraya geldi." Mahabharata, Book 16, 4

Krishna, çarmıha gerilmemekle kalmayıp, hikayesi Yunan mitolojisindeki Achilles ile İsa'nın kinden çok daha fazla benzerlik göstermektedir.

İsa ve Krisna arasında daha yakından bağ kuran daha geç yazıtlar var fakat bu yazılar Yeni Antlaşma'dan yüzyıllar sonra yazılmışlardı. Aslına bakılırsa, Hinduizm'in en önemli kutsal kitaplarından olan Bhagavadgita Gita'nın, şu andaki Hindu uzmanları tarafından büyük ihtimalle milattan sonra 800'de değiştirilmiş olduğu belirtiliyor. Günümüzdeki Bhagavadgita Gita 700 ayet içerirken, orjinal adı Gita olan kitap 84 ayet içeriyordu. (Eğer İncil'in öyle bir yeniden yazma işleminden geçirildiği ortaya çıksaydı nasıl da kitaplar yazılır, filmler çekilirdi düşünsenize (!) ). "The Gita As It Was:Rediscovering the Original Bhagavadgita" kitabında Dr. Phulgenda Sinha şöyle yazıyor:

"Milattan sonra 8. yüzyılda, orjinal Gita'ya eklemeler yapıldı ve 700 ayet haline geldi. Adı da; Gita'dan Bhagavadgita Gita'ya dönüştü. Tek ve yüce tanrı konsepti, (Bhagavan) Hindistan halkina sunuldu. O zamana kadar, (milattan sonra 800'den öncesi) Hindistanlilar Çoktanrıcılık'a (politeizm) inanıyorlardı. Ayrıca, doğaya da tapmaktaydılar. (toprak,taş, ağaçlar, yağmur, rüzgar, ateş, güneş, ay, v.b.)"

İsa, açıkça ne Krisna'nın ne de diğer pagan tanrılarının kopyasıdır. İncil, kesinlikle Paganizm'i temel almamıştır. Hindu metinlerinin aksine, Yeni Antlaşma metinleri güvenilir olarak doğrulanmışlardır. Fakat tabi ki Zeigeist belgeseli yapımcıları Dan Brown ve Acharya S., tüm bu belge ve delillerin hepsini İncil'in güvenilirliğine saldırmak için göz ardı etmişlerdir. Niye mi? Çünkü, İncil'den nefret ediyor ve şeytanı programlarını yaymak ve para kazanmak istiyorlar.

http://www.hristiyanforum.com/forum/showthread.php?t=337689






















 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder