56.
"Hristiyanlık barışçı mı?"
Yeryüzüne
barış getirmeye geldiğimi sanmayın!
Ben barış değil, kılıç
getirmeye geldim. Çünkü ben oğulla babasının,
kızla annesinin, gelinle kaynanasının arasına
ayrılık sokmaya geldim.
(Matta 10:34-35)
"Ben
dünyaya ateş yağdırmaya geldim. Keşke bu
ateş daha şimdiden alevlenmiş olsaydı! Katlanmam
gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçekleşinceye
dek nasıl da sıkıntı çekiyorum! Yeryüzüne
barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz?
Size hayır diyorum, ben
ayrılık getirmeye geldim.
Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı
üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak. Baba
oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne
kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana
gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı
olacaktır." (Luka 12:49-53)
Oradakiler
bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir
benzetmeyle sürdürdü. Çünkü
Kudüs'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın
Egemenliğinin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı.
Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir
adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir
ülkeye gitmiş...
'Üzerlerine
kral olmamı istemeyen bu düşmanlarıma gelince,
onları buraya getirin ve gözümün
önünde kılıçtan geçirin!'"
İsa,
bu sözleri söyledikten sonra... (Luka 19:11-27)
Evet,
Mesih İnancı insanlara gerçek anlamda barış
ve esenlik getiricidir. Bununla
birlikte Mesih İnancı insanları birbirinden
ayırabilir. Bu iki demece bakalım.
Fakat
önce burada okuyucularımıza şu önemli gerçeği
hatırlatmak zorundayız:. Mesih adına yapılan
birçok şeyin, gerçek Mesih İnancı ile hiç
alakası yoktur. Bunların iki çirkin örneği,
"Haçlı seferleri" ve "Engizisyon"
olarak bilinir, ve İsa Mesih adına yapılan
korkunç kötülüklerdir!
Şimdi
devam edelim:. İlk önce bu inanç insanlara
gerçek anlamda barış ve esenlik getiricidir
dedik. Çünkü Mesih İnancı, Tanrı'yla barışmaya
yol açan esenlik bildirisidir. "Şöyle
ki Tanrı, insanların suçlarını saymayarak
dünyayı Mesih'te kendisiyle barıştırdı"
(II. Korintliler 5:19). "Yaptığınız
kötülükler yüzünden bir zamanlar düşünüşünüzde
Tanrı'ya yabancı ve düşmandınız. Şimdiyse
Mesih, sizi Tanrı önüne kutsal, lekesiz
ve kusursuz olarak çıkarmak için öz bedeninin
ölümü sayesinde sizi Tanrı'yla barıştırdı"
(Koloseliler 1:21-22). Böylece Mesih'e olan
imanla aklanan kişi Mesih sayesinde Tanrı'yle
barışmış oluyor.
Ondan
sonra Müjde, Mesih İnanlılarının sevgi ve
barış içinde yaşamalarını sağlayacak güçtedir.
Mesih, "Ne mutlu barış sağlayanlara"
ve "Düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler
için dua edin" dedi (Matta 5:9, 44).
"Hiç kimseye kötülüğe karşı kötülük
etmeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya
dikkat edin. Mümkünse, Elinizden geldiği
kadar bütün insanlarla barış içinde yaşayın.
Kendi öcünüzü kendiniz almayın; bunu Tanrı'nın
gazabına bırakın... Kötülüğe yenilme, kötülüğü
iyilikle yen." (Romalılar 12:17-21).
Müjde'nin getirdiği barış düzeni budur.
Ancak
bu, müjdeye uymayanlar ile uyanlar arasında
tam bir ayrılık açılıyor. Çünkü henüz günahları
içinde bulunan kişi ister istemez Tanrı'nın
düşmanıdır. İnanan ise Mesih sayesinde Tanrı'nın
"dostu" ve "çocuğu"dur.
Sayın Yüksel'in gösterdiği ayetler bunu
açıklamaktadırlar. Matta 10:34-35'i dikkatle
okuyacak olursak İsa'nın getirmeye geldiği
"kılıç"ın ne olduğunu göreceğiz:
"Kılıç getirmeye geldim" ifadesi
"ayrılık koymaya geldim" ifadesiyle
yorumlanmaktadır. Yani bu sözde "kılıç"
demek, ayrılık demektir. Kendisi dünyayı,
hatta aileleri bile ikiye bölmeye geldi.
İnsanları bu kötü çağdan kurtarmak için
onların günahlarına karşılık kendini feda
etti. Artık insanlar arasına ayrılık getiren
mihenk taşı budur. Yol Mesih'te ikiye ayrılır.
İsa, "Benden yana olmayan bana karşıdır.
Benimle birlikte toplamayan dağıtıyor demektir"
demiştir (Matta 12:30).
İsa'nın
Luka 19:27, 28'deki sözüne gelince, aynı
şeyi görüyoruz. Ama daha önce Sayın Yüksel'in
alıntı alma şekline dikkatiınizi çekmek
istiyoruz. Ayetleri öyle bir şekilde kesmiştir
ki olayı bilmeyen okuyucu İsa'nın, öğrencilerine,
Kendisine karşı direnenleri Kendi önünde
öldürmelerini emrettiğini sanabilir! Halbuki
İsa burada ancak bir benzetme yapıyordu!
Yine
de gerçek şudur: Mesih'in egemenliğine boyun
eğmek istemeyenlerin hepsi "yargı gününde
O'nun varlığından ve gücünün yüceliğinden
uzak kalarak sonsuza dek mahvolma cezasına
çarptırılacaklar"dır (II. Selanikliler
1:9). Fakat şuna çok dikkat etmek gerek
ki, biz değil, Rab'bin Kendisi böylelerini
cezalandıracaktır. Kutsal Kitap insanlara
karşı kaba kuvvete başvurmamıza izin vermemektedir.
"Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek"
diyen İsa Mesih (Matta 26:52) günahkârlara
karşı değil yalnız günaha karşı savaşmamızı
buyuruyor.
Haksızlıkla
idam edilmek üzereyken O şöyle konuştu:
"Krallığım bu dünyadan olsaydı, yandaşlarım,
Yahudilere teslim edilmemem için savaşırlardı.
Oysa benim krallığım buradan değildir"
(Yuhanna 18:36). Savaşımız et ve kana karşı
değil, ruhsal güçlere karşıdır. Savaşımızın
silahları da dünyasal silahlar değil kaleleri
yıkan Tanrısal güce sahip silahlardır: "Gerçek
kemeri", "doğruluk zırhı",
"esenlik müjdesini yayma hazırlığı
ayakkabıları", "iman kalkanı",
"kurtuluş miğferi" ve "Tanrı
Sözü olan Ruh'un kılıcı"dır (Efesliler
6:12-17). Ellerimizde doğruluğun bu "silahlar"ıyla
Tanrı bilgisine gururla karşı duran her
engeli yıkabiliyoruz. İnsanlara gerçek özgürlükle
esenliğe kavuşma fırsatını sağlayabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder