34.
"Kim yardım istedi? Yüzbaşı mı, ihtiyarlar
mı?"
İsa
Kefernahum'a varınca bir yüzbaşı
O'na gelip, "Ya Rab" diye
yalvardı, "felçli uşağım korkunç
acılar içinde evde yatıyor."
İsa, "Gelip onu iyileştireceğim"
dedi. Ama yüzbaşı, "Rab, ben
layık değilim ki, damımın altına
giresin!" karşılığını verdi.
"Sen yeter ki bir söz söyle,
uşağım iyileşir." (Matta
8:5-8)
|
Orada bir yüzbaşının çok değer verdiği kölesi ölüm döşeğinde hasta yatıyordu. İsa'yla ilgili haberleri duyan yüzbaşı, gelip kölesini iyileştirmesini rica etmek üzere O'na Yahudilerin bazı ihtiyarlarını gönderdi. Bunlar İsa'nın yanına gelince içten bir yalvarışla O'na dediler ki, "Bu adam senin yardımına layıktır" (Luka 7:2-4) |
Yüzbaşı
yardım istedi. Ama isterken Yahudi ihtiyarlarının
aracılık etmeleriyle yardım istedi. Ahmet'in
bir tanıdığı aracılığıyla istekte bulunmasını,
tanıdığına değinmeden şöyle açıklayabiliriz,
"Ahmet, Mehmet'ten şunu istedi."
Fakat herhangi bir çelişkiye düşmeden, "Ahmet
Mehmet'e tanıdığını yolladı. O da Ahmet
için Mehmet'ten şunu istedi" de diyebiliriz.
İşte Matta olayı daha kısa ve öz şekilde
(7 ayet ile; Luka da 10 ayet ile) açıklarken
arada bulunanlardan söz etmeyip yüzbaşının
ilk şahıs olarak İsa'dan yardım istediğini
anlatmaktadır. Bu da Matta'nın amacından
kaynaklanan niteliklere uygundur (Bkz. VII.
Bölüm - İncil mi İnciller mi?).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder