5.
"Davud'u kim tahrik etti, Allah mı
Şeytan mı?"
Ve
İsraile karşı RABBİN öfkesi yine
alevlendi, ve: Git, İsraili ve Yahudayı
say, diye Davudu onlara karşı tahrik
etti. (II. Samuel 24:1)
|
Ve
Şeytan İsraile karşı kalktı, ve
İsraili saymak için Davudu tahrik
etti.(I. Tarihler 21:1)
|
II.
Samuel'deki ayette Davut'u tahrik edenin
Tanrı'nın Kendisi imiş gibi görünür, ama
I. Tarihler'de bunu yapanın Şeytan olduğu
söylenir (Bkz. s. 96-97).
Kutsal
Kitap ve onun öğretilerini bilenler için
bu ayetler açık bir çelişki anlamına gelmezler.
Tanrı her zaman her şeyi yönetmektedir ve
birçok durumda Şeytan'a Tanrı'nın hizmetkârlarını
ayartıp sınamak için izin verir. Bireyin
yaşamındaki sıkıntılarda, hem Tanrı'nın
hem de Şeytan'ın rolü olmasının iyi bir
örneği de Tanrı'nın hizmetkârı Eyüp'ün durumunda
görülür. Tanrı, Eyüp'ün Şeytan'ın elinden
birçok felaketler yaşamasına izin verdi,
ancak Tanrı'nın amacıyla Şeytan'ın amacı
tamamiyle farklıydı. Tanrı, sıkıntının terbiyesiyle
Eyüp'ün imanını arıtıp kuvvetlendirmek istiyordu.
Şeytan ise, Eyüp'e verebileceği kadar zarar
vermek istiyor, hatta Eyüp'e Tanrı'yı lanetletmeye
çalışıyordu (Eyüp 1 ve 2). Sonuçta Eyüp'ün
Tanrı'ya olan imanı arttı ve Tanrı'ya olan
güveninin haklı olduğu ortaya çıktı.
Kutsal
Kitap hem Tanrı hem de Şeytan'ın işbaşında
olduğu birçok durum içerir, ama her ikisinin
de amaçları ayrıdır. Tekvin 37, Yusuf'un
ağabeylerinin onu sonra Mısır'da köle olarak
satan tüccarlara satmalarının korkunç öyküsünü
anlatır. Tekvin'in son bölümünde Yusuf,
ağabeylerinin kendisine zarar vermeyi istedikleri
halde Tanrı'nın buna izin vermekteki amacının
iyilik olduğunu kabul eder. Bu, Şeytan burada
direkt bir şekilde işin içinde olmadığı
halde, Tanrı'nın ağabeylerin kötü davranışlarını
kullanıp onlardan (insanları kıtlıktan kurtarmak
gibi) iyi bir sonuç çıkarttığı durumlardan
biridir.
I.
Petrus 5:8-11'de Şeytan'ın yutacak birini
arayarak kükreyen bir aslan gibi dolaştığını
okuyoruz. Ama Mesih İnanlısı bir süre acı
çektikten sonra onu eski konumuna döndürecek
olan ve sıkıntılarından ötürü onu daha kuvvetli
yapacak olan Tanrı'dır.
Öyleyse
Davut'u kim tahrik etmişti? Tarihler'in
yazarı mı doğruyu söylemektedir yoksa Samuel'deki
anlatım mı doğrudur? Bu sorunun yanıtı,
her ikisinin de doğru olduğudur. Tanrı'nın
en iyi sonucu almak Şeytan'ın da en büyük
zarara neden olmaya çalışmak amacıyla, hem
Tanrı hem de Şeytan'ın kişinin karar vermesi
işine karışmaları olasıdır. Davut'un neden
nüfus sayımı yaptırdığı bize açık bir biçimde
anlatılmamıştır ama daha önceki yaşamının
simgesi olan Tanrı'ya olan tam güvenini
bir yana bırakıp daha çok askeri kuvvete
güvenmeye başlamışa benziyor. Bir nüfus
sayımı yaptırmasında bir kötülük yoktu.
Ne de olsa, Tanrı daha önce Musa'ya halkı
sayması için talimat vermişti (Sayılar 1:2-3;
26:2). Ama Davut'un askeri kuvvetinin ne
olduğunu anlamak isteğinin gerisindeki güdü
çok yanlış olabilir. Hatta, Davut'un komutanı
Yoab Davut'a Davut'un aldırmadığı bazı kuşkulardan
söz etme cesaretini bile gösterdi (I. Tarihler
21:3). Böylece bunun aracılığıyla Tanrı
Davut'a bir ders vermek istiyordu, bu da
askeri gücün hiçbir sonucu olmadığıydı.
İşin
içinde Şeytan da vardı ve şüphesiz o da
Davut'un yanlış arzularını kendi menfaatine
kullanmak istiyordu. Ancak sonunda, Şeytan
arzularına erişemedi ama Tanrı hem Davut'a
hem de İsrail'e öğrenmeleri gereken bir
ders verdi ve ruhsal büyümelerinde kendilerine
yardımcı olacak bir şekilde onları alçakgönüllü
kıldı. Tanrı bu korkunç olayı çok iyi bir
şeye dönüştürdü. Hastalığın bittiği yerde,
Tanrı'nın meleği gelecekte yapılacak olan
tapınağın Moriya Dağının tam tamına neresinde
yapılması gerektiğini gösterdi (I. Tarihler.
21:18).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder