23 Nisan 2016 Cumartesi

23. "Allah pişman olur mu, olmaz mı?"

23. "Allah pişman olur mu, olmaz mı?"

Allah insan değil ki, yalan söylesin,ve insan oğlu değil ki, nadim olsun; O söyler de onu yapmaz mı? Yahut söz verir de icra etmez mi? (Sayılar 23:19)
Ve RAB yeryüzünde adamı yaptığına nadim oldu, ve yüreğinde acı duydu. Ve RAB dedi: Yarattığım adamı, ve hayvanları, sürünenleri ve göklerin kuşlarını toprağın yüzü üzerinden sileceğim; çünkü onları yaptığıma nadim oldum.(Tekvin 6:6-7)
Ve RABBE dua edip dedi: Ah, ya RAB, ben daha memleketimde iken bunu söylemedim mi? bundan ötürü hemen Tarşişe kaçmağa davrandım; çünkü biliyordum ki sen lûtfeden ve çok acıyan, geç öfkelenen, ve inayeti çok olup kötülükten nadim olan Allahsın.(Yunus 4:2)

Sayılar'da Tanrı, pişman olmayan olarak sunulmuştur. Ama diğer iki ayet Tanrı'nın pişman olduğunu söyler.
Yine burada Kutsal Kitap ayetleri Tanrı'nın duygularını ifade edebilmek için insanbiçimci bir dil kullanmaktadır (bakınız soru 20 ve 22). Bizim insansal duygularımız İlahi Olanı tanımlamak için asla yeterli değildirler. Ancak, Kutsal Kitap'ta Tanrı, yarattıklarından ayrı duran pasif bir varlık değildir. Yarattıklarıyla birçok yönden ilgilenir. Örneğin Tanrı'nın bir sevgi Tanrı'sı olduğunu biliyoruz. Tanrı'nın sevgisini insan sevgisiyle eşit tutamayız. Ama O'nun sevgisini insanlara bildirmek için başka hangi dili kullanabiliriz? O'nun sevgisini yaptığı şeylerde görürüz. İsrail'i Mısır'daki esaretten kurtarmıştır. Biricik Oğlu'nu günahkârları kurtarmak amacıyla ölmesi için vermiştir. Bunlar derin bir sevgiyi gösteren davranışlardır.
Buna benzer bir şekilde, Kutsal Kitap, Tanrı'yı tövbe eder bir şekilde resmettiğinde, Tanrı'nın nasıl olduğunu anlamamız için insansal sözcükler kullanılmıştır. Her zaman olduğu gibi, dikkatli bir bilgin onların gerçek anlamını anlamak için bu ayetlerin içinde bulunduğu metnin bütününe bakar. Her ayeti sırasıyla inceleyeceğiz:
a) Tekvin 6:6-7 Tanrı insanoğlunu yarattığına pişman oldu. İnsanlığın içine düşmüş olduğu ahlaksal ve ruhsal bozukluğun farkına vardığımızda Tanrı'nın, Kendi kutsal karakterine sadık kalabilmek için bu tür davranışları ahlaksal açıdan tiksindirici bulduğunu anlarız. Bu bize insanbiçimci dilin kullanımından başka bir şekilde nasıl anlamlı bir biçimde iletilebilir? Tanrı'nın insanlığın davranışını bu şekilde değerlendirmemesi, O'nu, Kendisi kutsal olmakla beraber, kutsal olmayan davranışlar karşısında pasif kalan Biri olma suçlamasıyla karşı karşıya bırakırdı. İnsanlığı yarattığına pişmandır, insanlığın ahlaksal bozukluğa düşmesi O'nu üzmektedir, bu yüzden O, Kendi ahlaksal karakteriyle tutarlı bir biçimde davranmaktadır.
b) Yunus 4:2 Burada Tanrı'nın fikrini değiştirdiğini ve ilk önce vaat ettiği gibi kötü insanları yargılamadığını görüyoruz. Ama yine Tanrı, sadece Kendi kutsal ahlaksal karakteriyle tutarlı bir biçimde davranmaktadır. Kutsal Kitap ayetlerinde tekrar tekrar, Tanrı'nın günahı yargılama vaadinin yanı sıra tövbe edenlere merhamet vaadinde bulunduğunu okuyoruz. Bu şekilde, eğer günahkârlar günahlarından tövbe ederlerse, Tanrı günahkârlar için olan yargısından dönme kapasitesine sahiptir. Buna bir başka örnek de, Yeremya 18:6-8'de bulunur. Tanrı İsrail'e, eğer bir ulusu yargılayacağını bildirmiş ve sonra da o ulusu uyarmışsa, eğer ulus tövbe ederse Tanrı da vaat ettiği yargıdan vazgeçeceğini söylemiştir. Bu, Tanrı'nın herhangi bir biçimde değiştiğini mi gösterir? Tabii ki hayır. Tanrı'nın insanlıktan tövbe beklemesi, sonra da, yargılamadan vazgeçerek karşılık verememesi O'nun ahlaksal karakteriyle çok tutarsız bir şey olurdu. Ama Kutsal Kitap ayetleri, Tanrı'nın Kendi ahlaksal karakterinde tamamiyle tutarlı ve değişmez olduğunu öğretirler.
c) Sayılar 23:19 Buradaki metin, tanrıtanımaz bir kralın İsrail'i lanetlemek için bir din adamı kiralamaya çalışmasından söz etmektedir. Ayetin söylemek istediği, Tanrı'ya kutsadığı bir halkı lanetlemesi için kaba bir şekilde rüşvet verilemeyeceğidir. Bir insan hoş olmayan bir şeyi yapmak için kiralanabilir ama kutsal bir Tanrı'nın böyle bir şey yapması mümkün değildir. Bu bakımdan Tanrı bir insan gibi değildir. Malaki 3:6 bunu onaylar, "Çünkü ben Rab değişmem." Bu ayet, Tanrı'nın duygusuz, yerinden kımıldayamayan, yaratıklarına karşılık verme kapasitesine sahip olmayan biri olduğunu söylememektedir. Söylemek istediği, Kendi ahlaksal karakterinde Tanrı'nın Kendi amaçları, karakteri ve varlığına tutarlı olmasına güvenebileceğimizdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder